YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/8024
KARAR NO : 2011/3477
KARAR TARİHİ : 17.03.2011
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı … vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, davacı asil …’nın 82 yaşında olup vasi Lezize Manisalı’nın dedesi olduğunu, yaşına bağlı olarak davranış bozukluğu gösterdiğini İzmir 4 Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2006/1049 esas sayılı dosyası üzerinden vasi atanması talebi ile dava açıldığını ve devam ettiğini, İzmir 17.İcra Müdürlüğü’nün 2006/9092 sayılı dosya ile … aleyhine başlatılan icra takibine konu bononun …’nın yaşlılığından yararlanılarak zorla alındığını, …’nın böyle bir borcunun olamayacağını belirterek,müvekkilinin vasisi olduğu …’nın bu bonodan dolayı borcu olmadığının tespiti ile % 40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan …, kendisinin …’ya 40.000,00 TL borç verdiğini ve karşılığında dava konusu bonoyu aldığını, …’ın da senede kefil olduğunu, diğer davalı …’a borcuna mahsuben senedi ciro ettiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalı … vekili, dava konusu yapılan 40.000,00 TL bedelli bononun davalı … tarafından borcu nedeni ile verilmiş olduğunu ve ciro yolu ile verildiğini, vadesinde ödenmediğinden dolayı hakkında icra takibi yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia,savunma ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda takibe konu bonodaki imzanın …’nın eli ürünü olmadığı, davalı …’ın icra takibinden feragat ettiği, davacının dava dilekçesinde açıkça imza inkarında bulunduğu gerekçesiyle davalı … yönünden davanın kabulüne diğer davalılar yönünden reddine karar verilmiş hüküm davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-İİK’nın 72/V.maddesi hükmü uyarınca borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğunun anlaşılması koşuluyla borçlunun uğradığı zarara karşılık alacaklı tazminata mahkûm edilebilir. Takibe konu bono incelendiğinde davalı …’ın ikinci ciranta ve ciro yoluyla hamil olduğu açıkça görülmektedir. Bununla birlikte dosyaya sunulan deliller ve dosya içeriğinden davalı alacaklının icra takibini kötü niyetli yaptığı kanıtlanamamıştır. Bu yön gözetilmeden Mahkemece davalı … aleyhine kötü niyet tazminatının kabulü yönünde verilen karar doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin öteki temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte belirtilen sebeplerle hükmün davalı … yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.