YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/7946
KARAR NO : 2011/1188
KARAR TARİHİ : 03.02.2011
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Tarih : 7.4.2010
Nosu : 261/128
Taraflar arasındaki tespit-takibin devamı olmadığı takdirde çek bedelinin tahsili davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av…. … gelmiş, diğer davalılar tarafından kimse gelmemiş olduğundan onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili firmanın satmış olduğu mallara karşılık keşidecisi davalılar olan çeke, lehtarı davadışı … Asansör San.ve Tic.AŞ.’nin cirosu ile hamil bulunduğunu, çek alınırken çekin keşide tarihindeki yılın 2008 olarak yazılmış olduğuna dikkat edilmeden alındığını, bankaya ibrazında banka tarafından … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/30 esas sayılı kararına istinaden işlem yapılamadığı şerhi ile 6.2.2009 günü davacıya iade edildiğini, çekle icra takibine başlanmasından sonra borçlu-davalıların çekin süresinde bankaya ibraz edilmediğinden takibin iptali istemiyle icra hukuk mahkemesine dava açtıklarını, oysa çekin keşide tarihinin 5.2.2009 olduğunu, davacı aleyhine açtıkları tespit talepli dilekçede de belirtmiş oldukları gibi, çek lehtarı aleyhine açtıkları menfi tespit davasında da aynı bildirimde bulunduklarını ileri sürerek, icra takibine konu çekin keşide tarihinin 5.2.2009 olduğunun tespitine, takibin devamına, aksi halde çek bedelinin keşideci davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, dava konusu çekin sözleşme uyarınca düzenlendiğini, çek lehtarının sözleşme yükümünü yerine getirmediğinin tespit dosyası ile belirlendiği gibi aleyhine … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/30 esas sayılı dosyasıyla dava açıldığını, dava açıldıktan sonra çekin kötüniyetle ciro edilerek bu davanın davacısı adına işlem yaptırdığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, TTK’nun 692.maddesinde kıymetli evrakın zorunlu unsurlarının düzenlenmiş olduğu, çekin düzenlenmesi anında keşide gününün açıkça yazılması gerektiğinden sonradan tespit yoluyla keşide tarihi değiştirilemeyeceğinden davacının keşide tarihinin tespitine yönelik talep ve davasının esastan reddine, alacağa yönelik talebin ise dava konusu çekin keşide tarihi itibariyle süresinde ibraz edilmediğinden çek vasfını kaybettiği, bu durumda davacı ile davalı arasında temel ilişki yönünden hukuki bir bağ bulunmadığından pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyada mevcut dava konusu çek; “ muhatap banka: Kuveyt Türk Katılım Bankası AŞ.-… Şubesi, hesap no:000000730896, çek no:0075563, bedel:465.250,39 YTL, keşide yeri:…, keşide tarihi:05.02.2008, keşideci:Ser İnş.ve Tic.Ltd.Şti.-… İnş.Tic.ve San.Ltd.Şti.İş Ortaklığı, lehtar ve ciranta:… Asansör San.ve Tic.AŞ., hamil:Aksöz Mak.San.ve Tic.Ltd.Şti., 6.2.2009 günü banka şerhi: … Asliye Ticaret Mahkemesinin 05.02.2009 tarih, 2009/30 sayılı kararına istinaden çek üzerinde herhangi bir işlem yapılmamıştır.”
Davacının iddiası, keşide tarihindeki yılın 2008 değil, 2009 olduğuna ilişkindir.
Dosya ekindeki … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/30 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, dava tarihinin 03.02.2009 olup, davacısının çek keşidecisi (eldeki dosya davalıları), davalısının çek lehtarı … Asansör San.ve Tic.AŞ.(eldeki dosyada dava dışı), dava tarihi 03.02.2009, dava konusunun “davalı şirkete verilmiş bulunan Kuveyt Türk Bankası … Şubesinin 730896 hesap, 0075563 seri nolu, 05.02.2008 keşide tarihli, 465.250,39 YTL’lik çekin karşılıksız kaldığından bu çekle ilgili müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve çekin iptaline, ödeme yasağı kararı verilmesi istemidir.” şeklinde belirtildiği, açıklamalar kısmının 1.maddesinde; “davalı ile 27.11.2008 tarihli sözleşme ile 31 adet asansör imalat ve montajının yapımı işi hususunda anlaşma sağlandığı, ancak davalının edimini yerine getirmediği” belirtildikten sonra 2.maddesinde; “taraflar arasında anlaşma sağlanarak bu 27.11.2008 tarihli sözleşmeye göre davalı şirkete anlaşma konusu işi bitirebilmesi için 31.12.2008 tarihine kadar yeni bir süre verilmiştir. Buna karşılık müvekkil şirketin keşide ettiği 05.02.2009 tarihli 465.250,39 YTL’lik çek davalı şirkete teslim edilmiştir…Oysa müvekkil şirketin keşide ederek davalıya teslim ettiği çekin tarihi de yaklaşmıştır. Kaldı ki müvekkil şirket ekte sunulan tahsilat makbuzunda görüleceği gibi bu çeke mahsuben davalı şirkete 80.000 TL ödeme de yapmıştır…”denilmiş, dava dilekçesi ekindeki tarafları çek keşidecisi-davacılar ile … Asansör San.ve Tic.AŞ. 27.11.2008 tarihli Asansör İmalatı Montaj Sözleşmesinin ödemeler ve iş programı başlıklı bölümünün ödemeler kısmının 4.maddesinde “…geriye kalan 465.250,39 YTL 0075563 nolu Kuveyt Türk Katılım Bankası … Şubesinin çeki ile ödenecektir…” denildiği, yine dava dilekçesi ekindeki 20.01.2009 tarihli tahsilat makbuzunda bir kısım ödeme tutarları yazıldıktan sonra makbuzun sol alt bölümündeki “Açıklama” kısmında; “Yapılan ödemeler 05.02.2009 vadeli Kuveyt Türk Bankasına ait 0075563 nolu çeke mahsuben yapılmıştır.”denilmiştir.
Yukarıda yazılı davalı yanın (keşideci) 03.02.2009 tarihli dilekçesi ve delil olarak bildirdikleri 27.11.2008 tarihli keşideci ile lehtar arasındaki sözleşme ile 20.01.2009 günlü tahsilat makbuzu kapsamından çekin keşide tarihindeki yılın 2008 değil, 2009 olduğu, çeke 2008 yılı yazılı olmasının maddi hata sonucu olduğu(anlaşma tarihinden önceki tarihli ibraz tarihi geçen çek anlaşma kapsamında verilip kabul de edilmeyeceğinden) sonucuna varılmaktadır.
Bu durumda mahkemece, çekin keşide tarihinin 05.02.2009 olduğu dikkate alınarak toplanan delillere göre varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 825.00.-TL. duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 03.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.