YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/7928
KARAR NO : 2011/3420
KARAR TARİHİ : 17.03.2011
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki muarazanın önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, davalı kurumun abonesi olan müvekkili şirketin, 2001 yılındaki mali krizden etkilenip, elektrik bedellerini ödeyemediğini, bu nedenle davalının müvekkili aleyhine icra takipleri yaptığını, davalı tarafından çıkarılan toplam borç tutarı olan 694.054.000.000.-TL.yi taraflar arasında yapılan protokol gereği ödediğini, ancak davalının halen müvekkilinden alacak talebinde bulunmak suretiyle muaraza yarattığını, davalıya borçlarının kalmadığını iddia ederek müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile davalının yarattığı muarazanın giderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, takiplerin itirazsız kesinleştiğini, taraflar arasında imzalanmış bir sulh sözleşmesi bulunmayıp, davacının talep edip, yerine getirmediği taksit talebinin mevcut olduğunu, müvekkilinin halen davacıdan alacaklı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen 21.5.2009 tarihli bilirkişi raporuna göre dava tarihi itibariyle davacı şirketin davalıya 101.507.55.-TL.borcu bulunduğu gerekçesiyle açılan davanın kabulü ile davacının davalıya 101.520.55.-TL.borçlu olduğunun tespitine, çekişmenin bu şekilde giderilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlığın çözümü açısından yargılama sırasında üç ayrı bilirkişi raporu alınmıştır. İlk raporda davacının 244.698.36.-TL.bakiye borcu olduğu, 2.raporda davacının 20.042.59.-TL.fazla ödeme yaptığı, 3.raporda ise davacının 101.507.55.-TL.borcu bulunduğu yönünde görüş bildirilmiştir. Raporlar arasında sonuç itibariyle büyük farklılıklar olduğu gibi hükme esas alınan son rapor yeterli incelemeyi içermediği gibi, Yargıtay denetimine de elverişli değildir. Bu durumda mahkemece, konusunda uzman 3 kişilik bilirkişi heyetinden ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp, tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın taraflar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.3.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.