Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2010/7845 E. 2010/10941 K. 07.10.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/7845
KARAR NO : 2010/10941
KARAR TARİHİ : 07.10.2010

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Dava, üçüncü kişi davacının haklarının ihlali için davalıların muvazaalı olarak taraf oldukları icra takibinin iptali istemine ilişkindir.
Davalılar vekilleri, davacının aktif taraf sıfatı bulunmadığını, bildirerek husumet itirazında bulundukları gibi esasen de davanın reddi ile tazminata karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkemece, iddia, savunma, alacaklısı davalılardan …, borçlusu diğer davalı olan icra dosyası derdest olan … Tüketici Mahkemesinin 2006/107 Esas nolu dosyasında birleşen davacısı … tapu iptal ve tescil istemli 2006/303 Esas nolu dosyası, toplanan delillere göre, İİK.nun 72.maddesi gereği davacının takip borçlusu olmaması nedeniyle husumet ehliyetinin de olamayacağı ancak davacının davalılar arasında yapılan hukuki işlemden ve icra takibinden olumsuz etkilenebileceğinden aktif husumet ehliyetine sahip olduğu düşünebilirse de açılan ve halen yargılaması devam eden Tüketici Mahkemesi dosyasında hukuki sonuç elde edebileceği, ayrıca menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı …’ndan bir taşınmaz almak için 13.09.1995 tarihli satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, davalı satıcının tapu iptal ve tescil davaları açıldıktan sonra gerçekte borçlu olmadığı halde diğer davalı … lehine 24.000 TL bedelli senet verdiğini, senedin takibe konularak dava konusu taşınmaza haciz uyguladığını ileri sürerek davalı …’nın diğer davalı …’na borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Hakim bir davada tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar ve neticei taleple bağlı olup dayandıkları kanun hükümleriyle ve onların hukuki nitelendirmeleriyle bağlı değildir.(HUMK.m.75,76). Davacının talebi İİK.nun 72.maddesine dayanan menfi tespite ilişkin olmayıp, BK.nun 18.maddesine dayanan muvazaa nedeniyle iptal davasıdır. Mahkemece bu yön üzerinde durulup, işin esasına girilerek toplanan tüm deliller değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.

Bu yönler gözetilmeden talebin hukuki nitelendirmesinde hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 07.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.