YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/776
KARAR NO : 2010/8054
KARAR TARİHİ : 24.06.2010
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Tarih : 15.05.2009
Nosu : 121-39
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan kimse gelmemiş olduğundan, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Dava, davacının keşidecisi davalının lehdarı bulunduğu 01.01.2008 tanzim, 20.05.2008 vadeli 50.000.00.-TL.lik bono ile borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalının müvekkilinin eşinin işletmecisi olduğu otelde sigortalı olarak çalıştığını, aynı zamanda Esnaf Kefalet Kooperatifi’nde işlerini yaptığı müvekkilinin okuma yazma bilmediğini, davalının bir kısım evraklar arasında hile ile dava konusu bonoyu imzalattığını, asgari ücretle çalışan birinin bu tutarda borç para vermesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu iddia etmiştir.
Davalı vekili, davacının okuma yazma bilmediği yolundaki iddianın doğru olmadığını, bononun verilen borç para karşılığı alındığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı hakkında Cumhuriyet Savcılığı’nca dolandırıcılık suçundan kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucu davacının okuma yazma bildiğinin İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün yazısı ile anlaşıldığı, hile iddiasının kanıtlanamadığı, davacının teklif ettiği yeminin davalı tarafından eda edildiği ve tedbir kararı ile davalının alacağına kavuşması engellendiğinden davanın reddine, % 40 tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davacının okur yazar olmasına ve hile iddiasının kanıtlanamamasına göre, davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yok ise de, davada davacının yemin teklifinin olmamasına ve davalı tarafından yemin edilmemesine rağmen kararın gerekçe kısmında “davacı vekilinin yemin teklifinin kabul edildiği ve bu doğrultuda davalı alacaklının yemin ettiği” yolundaki gerekçesinin maddi hataya dayalı olduğundan yemin ile ilgili kısmın gerekçeden çıkartılarak hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, kararın gerekçe bölümünün 4.sayfasının 3.satırında yer alan “davacı vekilinin yemin teklifinin kabul edildiği ve bu doğrultuda davalı alacaklının yemin ettiği” sözcüklerinin karardan çıkartılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 24.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.