Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2010/7702 E. 2011/942 K. 31.01.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/7702
KARAR NO : 2011/942
KARAR TARİHİ : 31.01.2011

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan kimse gelmemiş olduğundan incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verdikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, müvekkilinin davalının tali sigorta işlemlerini yürüttüğünü, … bu sözleşmeden doğması muhtemel borçların teminatı olarak bir adet bonoyu davalının ana acentesi dava dışı …’e verdiğini, teminat senedinin ana acente tarafından davalıya ciro edildiğini ve bu davalı tarafından da takibe konu yapıldığını, müvekkilinin sigorta sözleşmesinden dolayı borcu bulunmadığını davalının senedin teminat senedi ve bedelsiz olduğunu bile bile kötüniyetli olarak ciro yolu ile teslim aldığını belirterek müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile icra tehdidi altında ödenen 31.500.00 TL’nin 11.9.2009 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin iyiniyetli ciro yolu ile senede hamil olduğunu, davacının lehtara karşı ileri sürebileceği hususları ciro yolu ile hamil iyiniyetli müvekkiline karşı ileri süremeyeceğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davaya konu senedin, daha tali acenteliğin kurulması aşamasında herhangi bir borç alacak olmadan sözleşme kapsamında düzenlendiği, bu nedenle borçlu tarafından senedin teminat senedi olduğu definin davalıya karşı ileri sürülebileceği. 20.6.2007 tarihli belge ile davacının senet nedeniyle borçlu olmadığı, lehtar tarafından davalıya bildirildiği, davacının senet bedelinin davalıya bedelsiz olmasına rağmen 11.9.2009 tarihinde ödendiği gerekçesiyle 31.500.00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşagıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 31.1.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.