YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/7545
KARAR NO : 2010/11642
KARAR TARİHİ : 19.10.2010
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, yapılan kontrollerde davalıya ait işyerinde binanın şube hattına ayrı bir T çekerek kaçak su kullanıldığının, 30.01.2008 tarihinde tespit edildiğini, borç ödenmeyince davalı hakkında takibe girişildiğini ileri sürerek, davalının itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin bu işyerini satın aldığında musluğun mevcut olduğunu, kaçak su tüketmediğini, işyerindeki sayacın 10.03.2003 tarihinden beri sökük olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece benimsenen bilirkişi raporuna göre 5.616.63 TL kaçak su bedeli asıl alacak, 229.90 TL işlemiş yasal faiz için davalının itirazının iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına” asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiş, hüküm davacı ASKİ vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı ASKİ, kaçak suyun hesaplanmasında, ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 55.maddesini dikkate almış, bilirkişi Erşan Arıcı kök ve ek raporunda,ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 59.maddesine göre, hesaplama yaparak kullanılan su miktarı bakımından Büyük … İçme, Kullanma ve Endüstri Suyu Projesinin kabul ettiği kişi başı tüketimi ölçüt alınarak hesaplama yapılmıştır. Bu rapora taraflar itiraz etmişlerdir. Mahkemece de rapora itibar edilerek hüküm kurulmuştur.
Dosya kapsamına göre, hükme esas alınan bilirkişi raporu yeterli araştırma ve incelemeyi içermediği gibi Yargıtay denetimine de elverişli değildir. Tarafların bilirkişi raporuna itirazları gözetilerek, konusunda uzman yeni bir bilirkişiden yada bilirkişi kurulundan itirazları giderici ve telif edici mahiyette rapor alınması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde eksik inceleme ile itirazları karşılamayan bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.