YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/7287
KARAR NO : 2011/917
KARAR TARİHİ : 31.01.2011
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av. …, … ile davalı … İşl.Şti.vek.Av….ve diğer davalı ….vek.Av….’ın gelmiş olmalarıyla yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı ….Şti.ile diğer davalı ….arasında bayilik ilişkisi mevcut olduğunu, … Ltd.şirketinin ortağı olmaları nedeniyle ….lehine taşınmazlarını ipotek ettiklerini ve daha sonra ortaklıktan ayrıldıklarını durumu ihtaren davalı ….’ne bildirmelerine rağmen ipoteklerin kaldırılmadığını iddia ederek ipoteklerin fekkini talep ve dava etmiş, yargılamanın devamında davasını ıslah ederek ipoteğin yetkisiz vekil tarafından verildiğini, bayilik sözleşmesinden doğan borçlarından sorumlu olmadıklarını beyan ederek borçsuzluğun tespitini istemiştir.
Davalı ….vekili savunmasında, ipoteğin ticari ilişkinin teminatı olduğunu ve ilişki devam ettiği sürece teminatın iade edilemeyeceğini, ortaklıktan ayrılmanın ipoteğin geçerliliğine etkisi olmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Davalı ….Şti.vekili savunmasında, ipoteğin şirketin borcunun teminatı olduğunu ve ortaklıktan ayrılmanın durumun değiştirmediğini beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davaya konu taşınmaz ile ilgili düzenlenen resmi senedin unsurları itibariyle TMK’nun 881.maddesinde düzenlenen ipotek olduğu, kaldı ki davacı tarafın davasını açarken ipoteğin fekkini talep etmiş olmakla resmi senedin ipotek olduğunun kabul edildiğini, ıslah dilekçesi ile borçsuzluğunu talep etmiş ise de, dava dilekçesinde davaya konu olmayan bir talebin ıslah yolu ile dava kapsamına alınmasının mümkün bulunmadığı, ipoteğin ortak sıfatıyla verilen bir teminat olmadığı, resmi senedin düzenlenmesinde kullanılan vekaletnamede de ipotek tesis etme yetkisinin bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle ipoteğin fekki talebi içinde esasen menfi tespit isteminin de yer almasına ve akdi ilişkinin devam etmesi nedeniyle ipoteğin teminat niteliğini koruyacak olmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davanın reddi sebebi ortak olduğundan davalılar yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3.maddesi uyarınca tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken iki ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün HUMK’nun 438/7.maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 5. ve 6.bendinin karar metninden çıkartılmasına, yerine “davalı yan davada vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ıslah edilen ve harç yatırılan dava değeri üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 68.850 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine”ibarelerinin yazılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacılar yararına takdir edilen 825.00.-TL. duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacılara ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 31.01 .2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.