YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/7009
KARAR NO : 2011/3262
KARAR TARİHİ : 14.03.2011
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacılar vekili, davalı şirket ile müvekkillerinden … arasındaki ticari ilişki nedeniyle toplam 17 adet çekin davalıya verildiğini, borcun aradaki anlaşmaya göre yapılandırılıp, bu çeklere karşılık toplam 22.950.-TL’lık 15 adet bono düzenlenip davalıya verildiğini, ancak davalının çekleri iade etmediğini, toplam 1.600.-TL dışındaki borcun ödenmesine karşın 9 adet bononun takibe konulup mükerrer tahsilat yapılmaya çalışıldığını bildirerek, Elazığ 1.İcra Müdürlüğünün 2005/2709, 2.İcra Müdürlüğünün 2005/2605 ve 2005/2606 esas sayılı takiplerinden dolayı davalıya toplam 1.600.-TL ana para dışında borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, tarafların davacı tarafından müvekkiline verilen 17 adet çek nedeniyle hesap gördükleri tarih itibariyle davacının müvekkiline olan borcunun 35.775.-TL olduğunu, çeklerden toplam 18.150.-TL’ye tekabül eden 8 adedi karşılığında 2900.-TL vade farkı konularak ve bu çekler için yapılan 4.450.-TL’lik ödeme mahsup edilmek suretiyle toplam 16,600,-TL bedelli 11 adet bononun müvekkiline verildiğini ve kalan 18.810.-TL’lik çeklerin vadelerinin sonlara doğru alınan bu bonoların ödenmesinin kararlaştırıldığını, böylelikle senetler için konulan vade farkı ve senetlerin de ödenmemesi nedeniyle çekilen protesto masrafı da dahil olmak üzere davacının müvekkiline toplam 40.220.-TL borcu bulunduğunu, davacı tarafından yapılan toplam 20.875.-TL’lık ödemenin mahsubu ile halen 19.345.-TL borcun bulunduğunu, ancak yapılan takiplerin toplam tutarının 13.600.-TL olduğunu, davanın yersiz açıldığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davacı tarafça davalıya verilen çek bedelleri toplamının 36.960.-TL, senet bedellerinin de 22.950.-TL olduğu, davalının, davacının toplam 16.375.-TL ödediğini kabul ettiği,bu kabul edilen miktarın davacının dilekçesine ekli belgede ödendiği belirtilen miktar olduğu, bunun dışındaki çek bedellerinin ödendiğinin yazılı delille ispatlanamamış olduğu, tarafların ticari defterlerinin lehlerine delil olma niteliği taşımadıkları, sonuç olarak davalı tarafın elinde bulunan ve bedellerinin ödendiği ileri sürülen takibe konu bonolarla ilgili, ödendiği halde ne sebeple geri alınmadığı ispat edilemediğinden ve bu durumda kural olarak bedellerinin ödenmediğinin kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporu yeterli incelemeyi içermediği gibi, Yargıtay denetimine de elverişli değildir. Zira, taraflar arasındaki ticari alışveriş nedeniyle davalıya çekler verildiği ve daha sonra bir kısım çeklere karşılık bonolar düzenlendiği tarafların kabulündedir. Davacı ödeme iddiasında bulunmuş ve iddiasının kanıtı olarak 21.02.2005 tarihli ve 18.05.2005 tarihli yazılı belgeleri delil olarak sunmuştur. Anılan belgeler altında “…..” İmzası bulunmaktadır. Anılan kişinin davalı şirket yetkilisi olduğunun saptanması halinde bu belgeler içeriğinin davalıyı bağlayacağı kuşkusuzdur. Bu durumda, mahkemece iddia ve savunma çerçevesinde inceleme ve değerlendirme yapılarak belirtilen belgeler ve davacı tarafından yapıldığı ileri sürülen tüm ödemeler yönünden yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılıp, ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor aldırılarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 14.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.