YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/6995
KARAR NO : 2010/14394
KARAR TARİHİ : 15.12.2010
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Tarih : 29.05.2009
Nosu : 411-178
Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılar vekili Av…. gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili davalıların murisi tarafından müvekkilleri aleyhine bonoya dayalı olarak ve tüm mirasçılar borçlu gösterilmeksizin, … 1. İcra Müdürlüğü’nün 2004/13 sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla icra takibine girişildiğini, takibin itiraz üzerine durmasından sonra itirazın kaldırılması için şikâyet yoluna başvurulduğunu; takip konusu bonodaki imzaların müşterek muris …’ün eli ürünü olmadığını ve sahte biçimde tanzim edildiğini, bonoda iki farklı vade bulunduğunu ve tahrif edildiğini, keşideci ile lehdar arasında bir para ilişkisinin bulunmadığını, bononun gerçeğe aykırı biçimde ve zorla düzenletildiğini, keşide tarihinde keşidecinin 83 yaşında olduğunu ve fiil ehliyetinin bulunmadığını; adı geçenin 14.5.2001 tarihinde vefat etmesinden üç yıl kadar sonra bononun ortaya çıktığını, bu itibarla müvekkillerinin mirası red hakkını da kullanamadıklarını; olayların gelişimi dikkate alındığında takibin arkasında dava dışı … isimli kişinin bulunduğunu, adı geçenin tapu iptaline ilişkin iki adet davayı kaybettiğini ve bu davalardaki kaybı nedeniyle sahte senedin takibe konulduğunu; ayrıca takipte istenen % 95’lik faiz oranının fahiş olduğunu, normalinin % 43 seviyesinde seyrettiğini, takipten sonra da faiz istenmediğini iddia ederek bononun ve takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davacı yanda taraf teşkilinin sağlanması gerektiğini, davacıların takibe itirazı üzerine itirazın kaldırılmasının istendiğini; bu dava ile davacıların müvekkillerinden mal kaçırmaya çalıştıklarının bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere, alınan bilirkişi raporlarına ve dinlenen tanık beyanlarına göre bono üzerindeki imzanın muris …’e aidiyetinin saptanamadığı gerekçesiyle bononun ve takibin iptaline, ödenen 3.969,-TL.nin tahsil tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalılardan alınıp davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacılar yararına takdir edilen 750.00.TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 15.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.