YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/6874
KARAR NO : 2010/14468
KARAR TARİHİ : 16.12.2010
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Tarih : 27.01.2010
Nosu : 193/18
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın konusuz kalmış olması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av…. ile davalı vek.Av….’inin gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacının, davalıya bir kısmı ihale ile bir kısmı da doğrudan (ihale dışı) fatura ile mal sattığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davacı vekili 20.05.2008 tarihli ihtarname ile 1.340.309,73 YTL alacakları talep ettiğini, ancak davalının ödeme yapmadığını belirterek fazlaya ait hakları saklı kalmak üzere şimdilik asıl alacağın 10.000,00 YTL’lik kısmının faizi ile dava tarihine kadar işlemiş faiz alacağı(şimdilik) 2.000,00 YTL’nin davalıdan tahsilini istemiş, bilahare ıslah ile dava konusu asıl alacağa 1.292.522,75 YTL’ye işlemiş faiz alacağını da 7.341,23 YTL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, 5018 sayılı Kanun’un 34.maddesi ile ihale şartnamesinin 13/2.maddesinde yer alan “nakit durumu müsait olduğunda gerekli ödemeler yapılır” hükmü gereği ödemelerin yapıldığını,bu nedenle alacağın henüz muaccel hale gelmediğini, muaccel hale gelmeyen alacak için de faiz talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre 5018 sayılı Kanun’un 34/2 ve İhale Sözleşmesinin 13/2 maddesine göre ödemenin nakit durumunun müsait olduğunda yapılacağının hükme bağlandığı, dava açıldıktan sonra bütün borcun ödendiği, dava tarihi itibari ile muacceliyet şartının gerçekleşmediği, bu nedenle asıl alacak yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, işlemiş faiz yönünden açılan davanın ise reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki mal tesliminin bazılarının ihale ile bazılarının ise doğrudan teslim yolu ile yapıldığı, ihale sözleşmelerinin hepsinde aynı hükümler bulunmadığı, bazılarında 90 bazılarında 180 günlük vadeler öngörüldüğü anlaşılmaktadır.
Asıl alacak dava açıldıktan sonra ödenmiş ise de doğrudan teslim edilen fatura bedelleri ve ihale ile verilen malların (faturaların) hangi ihale nedeni ile verildiği, ne kadar vade belirlendiği hususları tek tek saptanarak 20.05.2008 tarihli davacı ihtarı da gözetilerek faiz konusunda bir hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 825.00.-TL. duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.12 .2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.