YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/63
KARAR NO : 2010/2305
KARAR TARİHİ : 04.03.2010
Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki karşılıklı menfi tespit- itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas davanın reddine, karşı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı- karşı davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Asıl dava, banka kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan borçtan dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin, birleşen dava banka kredi kartı sözleşmesi nedeniyle girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, toplanan delillere göre davacının sübut bulmayan menfi tespit davasının ve davalının tazminat talebinin reddine, birleşen davada davacının itirazın iptali davasının kabulüne, davalının icra takibine vaki itirazının iptaline, takibin devamına, davalının takip konusu alacağın % 40’ı oranında tazminatla sorumlu tutulmasına karar verilmiş, hüküm davacı- birleşen dosya davalısı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı …’in davalı banka aleyhine açtığı asıl davaya ilişkin davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi sonunda,
01.03.2006 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giden Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 44/1. maddesi “bu kanunun uygulanmasıyla ilgili uyuşmazlıklarda kart hamilinin tüketici olması halinde 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 22. ve 23. maddesi hükümleri uygulanır.” Hükmünü içermektedir.
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 4822 sayılı Kanun ile değişik “Tüketici Mahkemeleri” başlıklı 23/1. maddesinde ise “ bu Kanun’un uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilaflara Tüketici Mahkemelerinde bakılır….” denilmiştir.
Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerekir.
Mahkemece asıl dava yönünden anılan yasa maddeleri dikkate alınarak görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmesi doğru değildir.
2-Birleşen dava dosyasında davacı bankanın, davalı aleyhine açtığı dava yönünden davalı … vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Davalı- borçlu icra takibine itirazında icra dairesinin yetkisine itirazla birlikte borca da itiraz etmiştir.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş, icra dairesinin yetkisine ilişkin borçlu itirazının öncelikle incelenip, kabulü halinde esas hakkındaki itirazlara girişilmeksizin, icra dairesinin yetkisiz olduğuna karar vermekle yetinilmesi, aksi halde esasa girişilip, toplanacak delillerle oluşacak sonuç dairesinde bir karar vermekten ibaret olduğu halde, davalı- borçlunun icra takibinde icra dairesinin yetkisine de itiraz ettiği gözden kaçırılarak bu yönde olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden işin esası hakkında karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı- birleşen dosya davalısı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 04.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.