Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2010/6071 E. 2010/11628 K. 19.10.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/6071
KARAR NO : 2010/11628
KARAR TARİHİ : 19.10.2010

Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili karşı taraf … tarafından müvekkili ile bu dosyada sıfatı olmayan … aleyhine, Antalya 7.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/654 esas sayılı dosyası ile arsa sahibi müvekkilinin üzerine olan tapunun iptali ile kendi adına tescili istemli davasının kabulle sonuçlandığını, kararın temyiz edilmemesi ve eksik kalan işler nedeniyle davalı …’ın ve dava dışı …’nın her biri 1000’er YTL’den toplam 5000 YTL’lik senet düzenlediklerini ve kararın temyiz edilmemesi hususunun kararlaştırıldığını, böylece davacı müvekkilinin Antalya 7.Asliye Hukuk Mahkemesi kararını temyiz etmeyerek kesinleştirildiğini, 02.02.2005 tarihli “Karşılıklı Anlaşma ve Senet Teslim Zaptı” ile müvekkiline Antalya 7.Asliye Hukuk Mahkemesindeki dosya ile ilgili yargılama gideri ve vekalet ücreti yüklemeyeceği konusunda anlaşma sağlanmış olmasına rağmen, davalı …’ın Antalya 3.İcra Müdürlüğünün 2006/220 esas sayılı icra takibine girişerek, 7. Asliye Hukuk Mahkemesindeki masraflarını istediğini ileri sürerek takipte istenilen toplam 5.391,47 TL yönünden borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 02.02.2005 tarihli anlaşmanın … ile davacı … arasında imzalandığını, müvekkilinin satın aldığı daireye rağmen, davacı …’nın tapuyu devretmediği için Antalya 7.Asliye Hukuk Mahkemesine dava açtıklarını, anlaşmak için verdiği senetlerin ciro etmek zorunda kaldığını, senetlerde ciranta olarak müvekkilinin imzasının bulunduğunu belirterek haksız davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dosya kapsamına göre, 02.02.2005 tarihli protokolde, davalı asil ve vekilinin imzası olmadığı ve davalıyı bağlamayacağı gerekçesiyle davanın reddine verilen tedbir kararı ile tahsil edilen paranın davalı alacaklıya ödenmesi engellendiğinden, takibe konu asıl alacak miktarı üzerinden %40 oranındaki tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, fazla yatırılan peşin harcın istek halinde iadesine, 19.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.