Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2010/5750 E. 2011/1516 K. 09.02.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/5750
KARAR NO : 2011/1516
KARAR TARİHİ : 09.02.2011

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Tarih : 17.11.2009
No : 420-403

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan …’ye nakit para verip karşılığında 31.12.1999 vade tarihli 500.000.-DM bedelli senedi aldığını, diğer davalı … Kesici’nin senedi kefil olarak imzaladığını, senede dayalı olarak yapılan ilamsız icra takibinin davalıların haksız itirazı nedeniyle durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, taraflar arasında imzalanan 20.9.1999 tarihli sözleşmeyle taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin tasfiye edildiğini, davacının iki adet arsanın tapu kaydının kendisine devredilmesi karşılığında davaya konu senedi ve dava dışı 31.12.2002 tarihli senedi iade etmeyi kabul ettiğini, taşınmazların davacıya devredildiğini bildirerek davanın reddini savunmuş, %40 tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece benimsenen 17.8.2009 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda davacı ile davalılar arasında alacak borç ilişkisi bulunduğu, davalılar tarafından davacıya borçları karşılığında biri 300.000.-DM tutarlı dava dışı, diğeri 500.000.-DM tutarlı davaya konu iki adet senedin verildiği, senetlerin düzenlendiği sırada tanzim tarihlerinin senet metinlerinde yazılı olmadığı, daha sonra taraflar arasında düzenlenen 20.9.1999 tarihli sözleşme ile Dalaman Kargınkürü köyünde bulunan 131 ada 75 parsel sayılı taşınmazın davacıya devredilmesi halinde bu senetlerin hükümsüz kalacağının kararlaştırıldığı, taşınmazın 9.12.2001 tarihinde davacıya devredilmesine rağmen, elinde bulunan 500.000.-DM tutarlı senede 20.10.1999 tarihini yazarak icra takibine koyduğu, davalıların takibe konu senet nedeniyle davacıya borçlu olmadıklarının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine, asıl alacak 419.266,00.-TL üzerinden %40 tazminatın davacıdan alınarak davalılara verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen ve ibraname niteliği taşıyan yazılı sözleşme 20.09.1999 tarihli olup davaya konu senedin tanzim tarihi ise 20.10.1999 ‘dur. Bu durumda ibraname tarihinden sonra düzenlenen senedin ibranameye konu olan senet olduğu hususunda kesin ve inandırıcı bir delil bulunmadan mahkemenin yazılı şekilde hüküm kurması doğru olmadığı gibi kabul şekli itibarıyla 20.09.1999 tarihli sözleşmede davacıya atfen atılan imzanın davacının eli ürünü olmadığını belirten 08.02.2008 tarihli Adli Tıp Raporu ile söz konusu imzanın davacıya ait olduğu kanaatini taşıyan 17.08.2009 tarihli bilirkişi raporu arasındaki çelişki giderilmeden hüküm kurulması da doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA,peşin harcın istek halinde iadesine, 09.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.