Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2010/5557 E. 2011/3456 K. 17.03.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/5557
KARAR NO : 2011/3456
KARAR TARİHİ : 17.03.2011

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacılar vekili, müvekkillerinden …’a ait olup, kayden diğer davacı müvekkilinin üzerine görünen kırtasiye dükkanı için davalı şirketten mal alıp karşılığında toplam tutarı 10.000.-TL alım (2) adet bono verdiğini, bonolara karşılık davalı şirket görevlisine 24.12.2004 tarihli ödeme makbuzu karşılığı 8.000.-TL ödeme yaptıklarını ardından, gecikme nedeni ile vade farkı ve protesto masrafları için 2.344.66.-TL tutarlı çek keşide edilip, çek bedelinin süresinde ödenip 11.12.2004 tarihli makbuz alındığını, ancak davalı şirketin tahsilat görevlisinin bonoların yanında olmadığını, daha sonra posta ile göndereceklerini söylemesine rağmen senedin davalı şirket tarafından takibe konulduğunu, bonolarda müvekkili …’ün imzası olmamasına rağmen takibin onun aleyhine de yapıldığını, bonoların bedelsiz kaldığını, bu nedenle dava açma zarureti doğduğunu belirterek müvekkilinin Küçükçekmece 2.İcra Müdürlüğünün 2005/3263 sayılı dosyasına konu bonolar nedeni ile borçlu olmadıklarının tespiti ile %40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davacı … adına kayıtlı kırtasiye dükkanı için müvekkili şirketten mal satın alınıp, karşılığında senetler verildiğini, senetlerde diğer davacı …’ın da borçlu olarak imzasının bulunduğu, senetlerin ödenmemesi üzerine dava konusu takibe geçildiğini, davacıların ödeme makbuzları ile yaptığı ödemelerin, dava konusu bonolarla bir ilgisinin olmayıp daha önceki ticari ilişkilere yönelik olduğu, zaten ödeme makbuzları tarihlerinde senetlerin vadelerinin henüz gelmediğini, müvekkillerinin bonolardan dolayı alacaklı olduğunu öne sürerek davanın reddi ile %40 tazminata karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacı …’e ait kırtasiye dükkanı için davalı taraftan mal alındığı ve senetler verildiği, davacıların borçlarına karşılık ödeme makbuzları ile yaptıkları ödemelerin daha önceki vadeli bonolara yönelik olduğu, takip dayanağı bonolar nedeni ile ödeme yapılmadığı, senetlerdeki imzaların davalı …’a ait olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin davacı …’a yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacılar vekilinin diğer davacı …’e yönelik temyiz itirazlarına gelince; dava konusu (2) adet senette keşideci ve kefil adına atılan toplam (4) adet imzanın senetlerde keşideci olarak görünen davacı …’ün eli ürünü olmadığı alınan uzman bilirkişi raporu ile tesbit edilmiştir. Hal böyle olunca bu davacı yönünden davanın kabulü gerekirken, aksi düşüncelerle reddinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin davacı …’a yönelik temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin diğer davacı …’e yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün adı geçen davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.