YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/5059
KARAR NO : 2010/12128
KARAR TARİHİ : 27.10.2010
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı … ile vek.Av…. gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan asil ve avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, İstanbul 1.İcra Müdürlüğünün 2005/11251 Esas sayılı dosyasından müvekkili hakkında başlatılan icra takibinin konusu olan 80.000 Euro bedelli bonodan dolayı borçlu olmadığını, teminat amacıyla ve boş olarak verilen senedin sonradan anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunu, ayrıca senedin tanzim tarihi itibariyle müvekkilinin fiil ehliyetinin de bulunmadığını belirterek borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkilinin iyiniyetli hamil olduğunu, bonoyu ciro yoluyla aldığını, davanın yazılı delille kanıtlanması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, Adli Tıp Genel Kurulu raporuna istinaden davacının fiil ehliyetine sahip olduğunun kabulü gerektiği, davacının teklif ettiği yeminin davalı … tarafından kabul edilerek yemin eda edildiği, davalı …’in bononun dolu olarak verildiğine dair yemin ettiği, ancak senedin asıl borçlusu olan …’e kefil olan davacının borçlu sayılamayacağı, davalı …’in yeminden kaçındığı belirtilerek, davanın … yönünden reddine, diğer davalılar yönünden kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hükme dayanak olan yemin metninde davalı senet lehtarı …; icra takibine konu bononun düzenleyeni ile bonoyu kendisine ciro eden senet lehtarından bir alacağının bulunmadığını, bononun kefil olan davacının borcu için düzenlendiğini belirtmiştir. Bu durumda davalı …’ın iyiniyetli yetkili hamil sayılamayacağı düşünülmeden eksik inceleme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 750.00.-TL. duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 27.10 .2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.