Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2010/5037 E. 2010/14342 K. 15.12.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/5037
KARAR NO : 2010/14342
KARAR TARİHİ : 15.12.2010

Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi
Tarih : 25.6.2009
No : 276-1104
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, davalının … ve iki kefili aleyhine icra takibi yaptığını, isim benzerliği nedeniyle, tebliğe yarar adresi tespit edilemeyen borçlu yerine, ödeme emrinin davacıya tebliğ edildiğini, 35.maddeye göre tebliğ nedeniyle borca itiraz süresinin kaçırıldığını, takip dayanağı sözleşme ve sentteki imzanın davacıya ait olmadığını ileri sürerek davacının davalıya borçlu olmadığının tespitini ve % 40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, takibe konu alacağın Ziraat Bankası’na devredildiğini belirterek davanın husumet nedeniyle reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalı bankadan gelen yazıda takibin dayanağı senedin banka ile … arasında yapılan Deprem Kredisi sözleşmesinin teminatı olarak düzenlendiğinin belirtildiği T.C.Ziraat Bankası … Şubesi yazı ekinde ise borçlunun nüfus cüzdanı fotokopisinin gönderildiği, buna göre borçlu ile davacının adı ve soyadı aynı olmakla birlikte doğum tarihi ve anne isimlerinin farklı olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacı lehine % 40 tazminata hükmedilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Mahkemece, deprem kredisi borçlusu ile davacının farklı kişiler olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının takip ve takip dayanağı bono nedeniyle davacıya borçlu olmadığının tespitine, takip konusu alacağın % 40 oranında 600 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Mahkemenin açılan davayı kabul ederek davacının borçlu olmadığının tespitine karar vermesi yerindeyse de, davalı banka aleyhine 5411 sayılı Yasanın Geçici 13. maddesi aracılığı ile 138. maddesi gözetilmeksizin % 40 tazminata karar verilmesi doğru değil ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği için HUMK.nun 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazının kabulü ile hüküm fıkrasının (1). paragrafında yer alan “takip konusu alacağın % 40 oranında 600 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine” ibaresinin karar metninden çıkarılarak hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 15.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.