Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2010/4944 E. 2010/14486 K. 16.12.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/4944
KARAR NO : 2010/14486
KARAR TARİHİ : 16.12.2010

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Tarih : 28.05.2009
No : 27-163
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, davalı bankanın müvekkili aleyhine icra takibi yaptığını, davacının davalı bankaya borcu bulunmadığını, davacının … plaka sayılı minibüsünü 14.000.-TL bedelle davalı … ve …’na verip, 36.000.-TL davalı bankadan kredi olarak … plakalı aracı satın aldığını, ancak davacının kredi miktarının yüksek oluşu ve ödeme güçlüğü içine düşeceğinden aracı teslim aldıktan bir gün sonra davalı … ve …’na müracat ederek aracın iadesi ve kredi borcunun anılan davalılarca ödenmesi konusunda anlaşmaya varıldığını, aracın üzerindeki rehnin daha sonra davalı banka yazısı ile kaldırılıp, aracın dava dışı 3.şahsa satıldığını, davalı banka tarafından kredi borcu ödenmeden rehnin kaldırılmasının hukuken mümkün olmadığından davacının tüm sorumluluğunun ortadan kalktığını savunarak davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı banka vekili cevabında, davaya konu olayların davacı ile diğer davalılar arasında olduğunu, bu nedenle müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davacının 22.08.2005 tarihli genel ticari kredi sözleşmesi ile diğer davalıların kefaletiyle kredi kullandığını, bu nedenle borçtan sorumlu olduğunu, … plaka sayılı araç üzerinde konulan rehnin kaldırılmasının müvekkili tarafından istenmediğini ve rehnin fekkine ilişkin bir yazı da yazılmadığını, usulsüz ve sahte imza kullanılarak tanzim edilen rehnin fekki işleminin bankalarını bağlamayacağını, kaldı ki rehnin alacağı teminat altına almak için tesis edilen bir hukuki münasebet olup, rehnin kaldırılmasının alacağı ortadan kaldırmayıp, sadece alacağın teminatını azaltacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının davalı banka şubesi ile 22.08.2005 tarihli 36.500.00.-TL tutarlı genel ticari kredi sözleşmesini müşteri sıfatıyla imzaladığı, sözleşmedeki imzaya itiraz edilmediği,
kullanılan kredi nedeniyle davacının diğer davalılardan aldığı … plaka sayılı araç kaydına rehin şerhi işlendiği, davacı ile aracı satın aldığı davalılar arasındaki iddia edilen olayların davalı bankayı bağlamayacağı, araç üzerindeki rehnin davalı banka şubesinin 06.12.2007 tarihli yazısı ile aynı tarihte kaldırıldığı, rehnin kaldırılmasının alacağın teminatını azaltabilir ise de borcun ödendiğini göstermeyeceğini, rehin şerhinin kredi borcunun ödenmesi sonucu kaldırıldığına ilişkin bir delillin mevcut olmadığı, davacının takibe konu miktarda davalı bankaya borçlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 16.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.