YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/4838
KARAR NO : 2010/11649
KARAR TARİHİ : 20.10.2010
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av…. ile davalılar vek.Av…. ve Av….’ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, taraflar arasındaki kira sözleşmesi uyarınca ödenmesi gereken işyeri kira bedelinin tahsili amacıyla yapılan takibin vaki itiraz üzerine durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın % 40’ından az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, ihtilaf konusu işyeri hakkında taraflar arasında kira sözleşmesi akdedilmesine rağmen daha sonra sözleşmenin her iki nüshasının yırtılarak imha edildiğini, mecurun müvekkili tarafından hiç teslim alınmadığını, dolayısıyla kira borcunun da doğmayacağı belirtilerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, sözleşme aslının davacı tarafından ibraz edildiği, kiralayanın mecuru kiracının kullanımına hazır şekilde bulundurarak teslim borcunu yerine getirdiği, davalının Kasım ve Aralık ayına ilişkin yaptığı eksik ödemeler ile takipten sonra yapılan ödeme değerlendirildiğinde davalının sözleşmeyi kabul ettiği sonucuna varmak gerektiği belirtilerek davanın kabulüne, davalının % 40 icra inkar tazminatı ödemesine hükmedilmiş, karar davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
Somut olayda kira ilişkisine konu iki işyeri mevcut olup, halen davalı tarafından mağaza olarak kullanılan işyerinin kira bedelinin ödenmesi gerektiği konusunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, 2.10.2007 tarihli kira sözleşmesinde zikredilen, davalı tarafından hiç kullanılmayan ve yargılama sırasında da boş olduğu tespit edilen işyerinin kira bedelinin tahsili isteminden kaynaklanmaktadır. Kira borcunun doğması için işyerinin kiracıya teslimi gerekli olup, teslim vakıasının davacı kiralayan tarafından usulüne uygun delillerle ispatlanması zorunludur. Yargılama sırasında dinlenen tanık beyanlarından işyerinin anahtarının davalıya teslim edildiği sonucu çıkmamakta olup, mecurun fiilen başkası tarafından kullanılmaması, işyerinin teslim edildiğinin kabulünü gerektirmez. Mahkemece, bu yönler üzerinde durularak bir karar verilmesi gerekirken, ispat yükünde hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek hâlinde iadesine, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalılar yararına takdir edilen 750.00.-TL duruşma vekâlet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, 20.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.