Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2010/4691 E. 2010/11619 K. 19.10.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/4691
KARAR NO : 2010/11619
KARAR TARİHİ : 19.10.2010

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av…. ile davalı vek.Av….’in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı ….San. ve Tic.A.Ş. ve kefil davalılar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesine istinaden kredi kullandırıldığını, kredi borcunun ihtara rağmen ödenmediğini, tahsil amacıyla icra takibine girişildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davaya konu borcun davacı bankanın müvekkilleri aleyhine mükerrer olarak başlatılmış olduğu ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takip dosyasına 25.7.2008 tarihinde ödendiğini, davanın konusunun kalmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacı banka tarafından aynı alacak için iki ayrı takip yapıldığı, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte bu davadan sonra borcun fer’ileri ile birlikte ödendiği gerekçesiyle konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalıların borçlu olduklarını bildikleri halde takibe haksız olarak itiraz ederek dava açılmasına sebebiyet verdiklerinden % 40 icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmalarına karar verilmiş, karar davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı banka tarafından davalılardan ….San. ve Tic.A.Ş.ne kredi kullandırıldığı, diğer davalıların kredi sözleşmesini müşterek-borçlu-müteselsil kefil olarak imzaladıkları, davalı …’un kredi teminatı olarak taşınmazını davacı banka yararına ipotek ettiğini, davacı bankanın kredi borcunu ödememesi sebebiyle tüm davalılar aleyhine 19.6.2008 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla, aynı alacakla ilgili olarak da 23.6.2008 tarihinde ilamsız icra takibi yapmış olduğu hususları ihtilafsızdır.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar … ve …’un temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı şirketin temyizince gelince;
Davacı bankanın kredi alacakları ile ilgili olarak kredi sözleşmesinin müşterek-borçlu-müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan davalılar aleyhine ilamsız icra takibi yapması mümkün ise de, kredi borçlusu davalı şirket aleyhine ancak teminatla karşılamayan miktar yönünden ilamsız takip yapabilir.
Bu husus gözetilmeden ve karar yerinde tartışılmadan yazılı olduğu şekilde kredi borçlusu davalı şirketin icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması isabetli değildir.
Öte yandan Dairemizin 492 sayılı Harçlar Kanununun 123/son maddesindeki harç istisnasını yurt dışından alınacak kredilerin geri dönüşümü ile ilgili işlemlerle sınırlı olmak üzere uygulanmakta ve bu yöndeki uygulamayı istikrarlı biçimde sürdürmektedir.
Nitekim Anayasa Mahkemesinin 14.1.2010 tarih, 2008/81 Esas ve 2010/8 Karar sayılı kararında da Dairemizin uygulamasını destekleyen gerekçelere yer verilmiştir.
Bu durumda davanın kabulü oranında davalı tarafa harcın yükletilerek hazineye gelir yazılması gerekirken, harç alınmasına yer olmadığına dair karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle davalılar … ve …’un temyiz itirazlarının reddine, (2) sayılı bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı şirket yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı banka yararına takdir edilen 750.00.-TL.duruşma vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan alınarak davacı bankaya ödenmesine, vekili Yargıtay duruşmasında hazır olan davalı şirket lehine takdir edilen 750.00.-TL.duruşma vekalet ücretinin de davacı bankadan alınıp davalı şirkete ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.