Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2010/439 E. 2010/9648 K. 13.09.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/439
KARAR NO : 2010/9648
KARAR TARİHİ : 13.09.2010

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Tarih : 25.06.2009
No : 754/274

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği Konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkilinin alacağına bağlı olarak davalı hakkında başlattığı takibin davalının itirazı üzerine durduğunu, yetkili icra dairesinin İzmir İcra Daireleri olup yetki itirazının kabul edilemeyeceğini, takibe konu alacak-borç ilişkisinin müvekkili ile davalı arasında doğduğundan husumet itirazının da dinlenemeyeceğini, taraflar arasında sözlü olarak gerçekleştirilen ve bir türlü yazılı hale getirilemeyen, müvekkili tarafından işletilmek amacıyla kiralanması düşünülen Çeşme’deki … Cafe Restaurant’ın işletmesinin devri konusunda imzalanılması istenilen sözleşmenin davalının yaklaşımı nedeniyle imzalanamadığı, müvekkilinin işletmenin kendisine devrolunacağına dair inaçla yaptığı masraflara ve banka kanalı ve elden makbuz karşılığı yapılan ödemelere itiraz edilebilir bir yön bulunmadığını bildirerek itirazın iptali ile takibin devamına, %40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili,07.04.2005 tarihli sözleşmeye göre kurulan “… ve … Şirketi”nin Çeşme Vergi Dairesi 922 056 3508 sicil no ile “… ve Ortağı”olarak kaydedilmiş olup işletmenin ticari ünvanın “ … ” olduğunu, davacı ile anılan sözleşmenin 3.maddesi gereği ortaklık adına hareket eden davalı müvekkilinin … Restaurant’ın 15.05.2006-14.05.2006 tarihleri arasında 50.000 TL bedelle kiralanması hususunda sözlü olarak anlaştıklarını, davacının da 10.000 TL’yi kira bedeline mahsuben ödemek sureti ile işletmeyi tüm evrak ve demirbaşları ile birlikte 25.05.2006 tarihinde teslim aldığını, taraflar arasındaki anlaşmaya göre işletmenin resmi işlemler yönünden mevcut “ … Ortaklığı” üzerinden yürütüleceğinden yetki ve husumet itirazları bulunduğunu, aksi kanaat halinde, davacının işletmeyi 17.07.2006 tarihine kadar çalıştırdığını, davacının 13.06.2006’da 8.000 CHF ve 20.06.2006’da 2.000 CHF ödeme yaptıktan sonra bakiye kira bedelini ödememek için 06.07.2006 tarihli içeriği taraflarından kabul görmeyen, tek taraflı ihtarname ile kira sözleşmesini feshettiğini, ortaklığın bakiye kira bedelinden başkaca ödenmeyen elektrik, su, telefon bedelleri, vergi ve sosyal sigorta mevzuatından kaynaklanan ödemeleri, ödenmemiş işçi ücretleri, hizmet
../..

(2)
Esas Karar
2010/439 2010/9648

(malzeme alımları, tesis ve demirbaşlarda hasardan ötürü başkaca alacakları da bulunduğunu, ödeme emrindeki alacak miktarı ve nedeninin taraflarınca hiçbir surette kabul edilmediğini, ödeme emrinde alacaklının adresinin bulunmamasının ödeme emrinin iptalini gerektirdiğini bildirerek davanın reddi ile %40 tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre davalının söz konusu restaurantının 15.05.2006-14.05.2007 tarihleri arasındaki dönemde demirbaşları ile birlikte bir senelik kira bedeli 50.000 TL karşılığında davacıya devren kiralanması konusunda tarafların anlaştıkları ve davalı tarafa toplam 22.603 TL’nin ödendiğinin sabit olduğu, davacının 06.07.2006 tarihli ihtarname ile söz konusu işletmenin ayıplı olduğunu bildirerek kira devir anlaşmasını tek yanlı olarak feshetmiş ise de, masa, sandalye ve diğer malzemelerin geç teslim edilmesinin gizli ayıp niteliğinde olmadığı, işyeri açma ve çalışma ruhsatı ile işletme izin belgesinin kira devir sözleşmesi kurulduğu anda mevcut olduğu, tatil günlerinde çalışma ruhsatının ise kira devir sözleşmesinden sonra ancak, fesihten önce düzenlendiği, işletmenin elektrik sisteminde arızalar bulunması ve yeterli topraklama sisteminin bulunmaması hususunda davacının davalı tarafa bunların giderilmesi yönünde herhangi bir mehil vermediği, söz konusu yeri 15.05.2006-17.07.2006 tarihleri arasında fiilen kullanıp işlettiği, ihtarnamede bildirilen ayıpların gizli ayıp niteliğinde olmadığı ve iddia edilen ayıpların sübut bulmadığı, böylelikle davacının kira sözleşmesini feshetmekte haklı olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 13.09.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

TL
17.15.-O.H.
15.60.-P.H
01.55.-Kalan
Aslı gibidir.
Karşılaştırıldı. …