Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2010/4368 E. 2010/14175 K. 13.12.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/4368
KARAR NO : 2010/14175
KARAR TARİHİ : 13.12.2010

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Tarih : 10.02.2010
No : 902-72

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, davalı tarafından müvekkili aleyhine takibe konu edilen fatura içeriği malları almadıklarını, davalı ile ticari ilişkilerini fatura tarihinden önce sonlandırdıklarını bildirerek takip konusu fatura nedeniyle davalıya borçlu olmadıklarının tespiti ile %40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunun davacının defterleri incelendiğinde anlaşılacağını, davacının tebliğ edilen faturaya itiraz etmediğinden fatura muhteviyatının kesinleştiğini bildirerek davanın reddi ile %40 tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre,taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, ancak dava konusu faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı gibi faturada davalının davacıya ne sattığının dahi yazılı olmadığı, davacının teklif edilen yemini eda ettiği, takibin haksız olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile takip konusu fatura nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, asıl alacak 20.721.04.-TL üzerinden %40 oranında hesaplanan 8.288.-TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillere gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Menfi tespit davasının kabulü halinde davacı borçlu lehine tazminata karar verilebilmesi için borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötüniyetli olarak yapılması gerekir. Davalı borçlunun mücerret takip yapması, onun kötüniyetli olduğunu göstermez. Kaldı ki, taraflar arasında bir ticari ilişkinin mevcut olduğu da tespit edilmiştir. Mahkemece bu yön gözetilerek davacının tazminat talebinin reddi gerekirken, yazılı gerekçeyle kabulünde isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin öteki temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 13.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.