Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2010/4206 E. 2010/6864 K. 03.06.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/4206
KARAR NO : 2010/6864
KARAR TARİHİ : 03.06.2010

Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi
Tarih : 04.02.2010
Nosu : 768-185

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, davalı bankanın kredi kartı borcu olduğundan bahisle müvekkili aleyhine icra takibine başladığını, süresinde itiraz edilmediğinden takibin kesinleştiğini, ancak borca dayanak olarak gösterilen Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesi’ndeki imzanın davacıya ait olmadığı gibi kredi kartının da tarafından kullanılmadığını belirterek, kredi kullanımı nedeniyle girişilen icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine, % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasındaki Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesi’ne istinaden davacıya kredi kartı verildiğini, kullanılan kartın geri ödemesini yapmadığını bildirerek davanın reddi ile tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi ve teslimat detayında davacı adına atılı olan imzaların davacı elinden çıkmadığını bildiren bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne, icra takibinin iptaline, takip konusu alacağın % 40’ı oranında tazminatın davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
01.03.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 Sayılı Banka Kredi Kartları Kanunu’nun 44/1.maddesinde; “Bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili uyuşmazlıklarda kart hamilinin tüketici olması halinde, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 22. ve 23.maddesi hükümleri uygulanır” denilmekte, 4077 Sayılı Kanun’un 23.maddesinde ise, “Bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılır” hükmü yer almaktadır.
Bu durumda mahkemece, uyuşmazlığın kredi kartından kaynaklandığı, davayı kart hamili tüketicinin açtığı dikkate alınarak, görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esası hakkında karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 03.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.