Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2010/4082 E. 2010/12621 K. 08.11.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/4082
KARAR NO : 2010/12621
KARAR TARİHİ : 08.11.2010

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacılar vekili, davalılar tarafından müvekkili hakkında başlatılan 3 ayrı takipte, takibe konu çekler nedeniyle icra tehdidi altında, fazladan ödeme yapıldığını bildirerek 10.000 TL fazla ödemenin davalı şirketten, 6.400 TL fazla ödemenin de davalı …’ten ödeme tarihinden itibaren reeskont faiz oranıyla birlikte istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davacının borcunu çekle ödediğini, müvekkillerinin çekleri, bedellerinin çok altında nakde çevirebildiğini, fazla ödemenin bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davacıların davalılara icra dosyalarındaki borçlarının üzerinde ödeme yaptıkları, fazla yapılan ödemenin hataen ve haciz sırasında muhafaza ve haczi bertaraf etmek amacına yönelik olarak yapıldığı ve fazla ödemenin davalıların mamelekinde sebepsiz zenginleşme yarattığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 9.600 TL fazla ödemenin davalı şirketten dava tarihi olan 25.09.2009 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4489 sayılı yasa ile değişik 2/2 bendindeki faiz oranı uygulanmak suretiyle; 6.137,69 TL fazla ödemenin de davalı …’den dava tarihi olan 25.9.2008 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4489 sayılı yasa ile değişik 2/2 bendindeki faiz oranı uygulanmak suretiyle tahsiline, fazla istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar, dosyaya bir örneği sunulan 16.4.2008 tarihli ibraname içeriğinde yer alan 3 adet dava konusu çeki icra tehdidi altında verdiklerini aslında borçlarının bu kadar olmadığını iddia etmiş ise de, anılan protokolün ve bu protokole dahil çeklerin ihtiyati haciz sırasında düzenlenmediği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. İhtiyati haciz sırasında yapılan işlemlerde müzayaka halinden söz edilebilirse de, icra takibi devam ederken gerçekleştirilen işlemler yönünden müzayaka halinden söz edilemez. Dava konusu çekler ödenmiş ve alacaklı vekili de bu çeklerin konu edildiği icra takiplerinden vazgeçmiştir. Böylece, ibraname içeriğindeki çeklerle ilgili edimler taraflarca karşılıklı olarak ifa edilmiş bulunmaktadır. Bu aşamadan sonra davacıların fazla ödeme iddiasında bulunmaları taraflar arasındaki borcun tasfiyesi yönündeki anlaşmaya uygun düşmez. Bu nedenle davanın reddi gerekirken yazılı gerekçelerle kısmen kabul kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalılar yararına, BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 8.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.