Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2010/3897 E. 2010/7316 K. 10.06.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/3897
KARAR NO : 2010/7316
KARAR TARİHİ : 10.06.2010

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Tarih : 10.09.2008
No : 502-272
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı şirket arasında imzalanan kredi sözleşmesinde diğer davalıların kefil sıfatı ile imzalarının bulunduğu kredinin ödenmemesi üzerine davalılara ihtarname keşide edilip, takibe geçildiği ancak itiraz nedeniyle takibin durduğunu belirterek haksız itirazın iptali ile %40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davaya cevap vermeyip, yargılamaya da katılmamışlardır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı banka ile davalı şirket arasında imzalanan kredi sözleşmesinde diğer davalıların kefil sıfatı ile imzalarının bulunduğu, kredi borcunun ödenmemesi üzerine de davacı bankaca dava konusu takibe geçildiği, davacının bu nedenle davalılardan alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı banka vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı banka ile davalılar arasında ayrı ayrı imzalanan “Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi”nin 3/C maddesi “ müşteri tarafından verilecek her çek yaprağı için 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun veya bunun yerine geçecek kanun veya mevzuat gereğince bankanın karşılıksız çekin lehtarına ödemekle zorunlu olduğu meblağı müşterinin hesabından alarak bloke bir hesaba aktarmaya banka yetkili olacak ve bu bloke hesap üzerinde bankanın rehin ve mahsup hakkı bulunacaktır. Çekler ödendikçe yine her çek yaprağı için yukarıda belirtilen meblağ bloke hesaptan çıkarılarak müşterinin hesabına gecilecektir” hükmünü içermektedir. Davacı banka bu madde hükmüne dayalı olarak davalı taraf elinde kalan (17) adet çek nedeniyle 6.970.00 TL gayri nakdi kredi alacağı talebinde bulunduğu ancak takipten sonra (5) adet çek yaprağının davacı bankaya iade edildiği böylece davacı bankanın bakiye (12) adet çek nedeniyle gayri nakdi kredi riski toplamının 4.920.00 TL olduğu anlaşıldığından mahkemece açıklanan hususlar gözönüne alınıp, değerlendirme yapılarak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, alacağın likit (hesap edilebilir) nitelikte olduğu gözetilmeden İİK.nun 67 madde hükmü uyarınca davacı banka yararına tazminata karar verilmesi gerekirken bu yöndeki davacı talebinin reddinde ve ayrıca, davacı yararına nispi vekalet ücreti yerine, yazılı şekilde maktu vekalet ücreti takdirinde de isabet görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı banka vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 10.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.