Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2010/3765 E. 2010/11829 K. 21.10.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/3765
KARAR NO : 2010/11829
KARAR TARİHİ : 21.10.2010

Mahkemesi :Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-
Davacı vekili, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarını tahsil için giriştikleri icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, müvekkilinin sözleşmenin kefili pozisyonunda olup, hukuki durumunun B.K.nun 484.maddesi anlamında kefillerin hukuki durumlarının düzenlendiği şekilde değerlendirilmesi gerektiğini, sözleşmenin müşterek borçlu ve müteselsil kefalet şerhi başlıklı kısmında ne kefalet miktarı, ne asıl borçlanılan miktar belirtilmediğini, bu nedenle kefaletin geçersiz olduğunu savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata hükmolunmasını istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre davacının kefalet amacı ile imzaladığı 23.6.2006 tarihli genel kredi sözleşmesinde kefalet limitinin olmadığı, bu nedenle kefaletin geçersiz olduğu, kötüniyet tazminatının koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın ve davalının tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
B.K.nun 484.maddesi gereğince kefalet akdinin geçerliliği sözleşmenin yazılı şekilde yapılması ve kefilin sorumlu olacağı miktarın sözleşmede belirlenmiş olması koşuluna bağlıdır. 12.4.1944 tarih, 1943/14 Esas, 1944/13 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca sözleşmeden kefalet limitinin belirlenmesinin mümkün olduğu hallerde geçerli bir kefaletin varlığının kabulü gerekir. Somut olayda davalının kefil sıfatı ile imzasının bulunduğu Genel Kredi Sözleşmesinin ilk sayfasında kredi limitinin 30.242.25.-TL.olduğu açıkça yazılmıştır. Bu durumda kredi limiti olan bu miktarın kefalet miktarını da belirleyeceği düşünülmeden yanılgılı gerekçelerle yazılı biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, 21.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.