YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/3726
KARAR NO : 2010/11320
KARAR TARİHİ : 14.10.2010
Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, müvekkilinden malzeme satın ve teslim alan davalının, bakiye 2.551.07.-YTL.yi ödemediğini, alacağın tahsili için girişilen icra takibine de haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, müvekkilinin davacı tarafa sipariş ettiği malların toplam 2.570.42.-YTL.olup, iki adet çekle toplam 2.500.-YTL.ödeme yapıldığını, bakiye 70.42.-YTL.borç bulunduğunu, sayılan faturalar dışında müvekkiline fatura veya mal teslimi olmadığını savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata hükmolunmasını istemiştir.
Davalı vekili, 4.7.2008 tarihli dilekçesinde 13.2.2007 tarihli 770.25.-YTL.bedelli fatura ile 21.2.2007 tarihli 1.710.40.-YTL.bedelli fatura içeriği malların müvekkiline teslim edilmediğini beyan etmiştir.
Mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığa konu 21.2.2007 gün ve 848506 Sayılı 1.710.40.-TL.bedelli faturaya konu malların …isimli şahsa teslim edildiği, bu kişinin davalı şirket yetkilisi veya çalışanı olduğunun davacı tarafından kanıtlanamadığı, ancak 13.2.2007 gün ve 770.25.-TL.bedelli faturaya konu malların teslimine ilişkin ambar teslim tesellüm fişlerindeki imzanın ise davalı tarafından kabul edilen diğer teslim tesellüm fişlerindeki imzanın aynısı olduğu, itirazın haksız ve alacağın belirlenebilir olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-21.7.2004 tarih 25529 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren 5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2009 tarihinden itibaren 1400.00.-TL’ye çıkarılmıştır.
Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
2-Davacı vekilinin temyizine gelince;
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, davalının peşin harcının istek halinde iadesine, 14.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.