Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2010/3695 E. 2010/11696 K. 20.10.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/3695
KARAR NO : 2010/11696
KARAR TARİHİ : 20.10.2010

Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tesbit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacılar vekili dava dışı …ile davalı arasında akdedilen Tarımsal Krediler Genel Sözleşmesinde asıl borçlu …tarafından müvekkillerine ait imzalar taklit edilmek suretiyle müvekkillerinin kefil olarak gösterildiğini, kredi borcunun ödenmemesi üzerine aleyhlerine başlatılan takibe müvekkillerinin süresinde itiraz edememesi sonucu takibin kesinleştiğini sonrasında müvekkillerinden …’ye ait değişik hesaplardaki paralara bloke konularak 4205.-TL’nin tahsil edildiğini diğer müvekkilin hesabına ise haciz konulduğunu belirterek, kredi sözleşmesindeki imzaların müvekkillerine ait olmadığının tespitine ve tahsil edilen 4205 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davacı iddialarının doğru olmadığını, takibe itiraz edilmeyerek, borcun kesinleştiğini ve davanın yasal süresinde açılmadığını bildirerek reddini savunmuştur.
Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda kredi sözleşmesindeki kefil olan davacılar adına atılan imzaların davacılara ait olmadığının saptandığı, bu nedenle davacılardan …’den tahsil edilen tutarların iadesi gerektiği ve davanın da bir yıllık yasal sürede açıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kredi sözleşmesinden dolayı davacıların davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, davacılardan …’den haksız olarak tahsil edilen 1.204.46.-TL’nin ödeme tarihi olan 11.11.2008’den 3000.- TL’nin ise 26.9.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiliyle bu davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 20.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.