Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2010/3658 E. 2010/11692 K. 20.10.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/3658
KARAR NO : 2010/11692
KARAR TARİHİ : 20.10.2010

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, taraflar arasında ortak olarak yapılacak işin teminatını oluşturmak üzere sadece bedel kısmı yazılı 22.000 TL’lik çekin müvekkilince keşide edilerek davalıya teslim edildiğini, sonrasında ticari iş gerçekleşmeyince çekin iadesi müvekkilince talep edilmesi üzerine davalının çeke dayalı takip başlatacağını söyleyerek müvekkilinden 8.000 TL tahsil ettiğini, bakiye tutar ödenmeyince de bu kez çekin boş kısımlarını dolduran davalının çeki bankaya ibraz ettiğini belirterek, müvekkilinin davalıya çek nedeniyle 22.000 TL borçlu olmadığının tespitine ve müvekkilince ödenmek zorunda kalınan 8.000 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının borcuna karşılık çeki müvekkiline verdiğini ve ödemede bulunmayınca çekin takibe konu edildiğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece davacı yanca kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı vekilince dosyaya sunulan ödeme dekontunda davacı şirketin ismi de yazılarak … Emek Şubesine ait 22.000 TL tutarlı çeke istinaden 8.000 TL ödeme yapıldığı açıklamasına yer verilmiştir. Ödeme dekontunda yer alan bu açıklamalar ile çekin ait olduğu banka şubesindeki çek tutarı birbirini doğrulamaktadır. Bu durumda mahkemece anılan ödeme dekontunun dava konusu çeke ilişkin bir ödeme olduğu yönündeki davacı iddiası üzerinde durulup tartışılarak deliller hep birlikte değerlendirilmek suretiyle varılacak uygun sonuç dairesinde davacı yanın dava tarihindeki borçluluk durumu konusunda bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma biçimine göre davacı vekilinin öteki temyiz itirazlarının reddine, peşin harcın istek halinde iadesine, 20.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.