Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2010/3599 E. 2010/10469 K. 29.09.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/3599
KARAR NO : 2010/10469
KARAR TARİHİ : 29.09.2010

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Tarih : 14.12.2009
Nosu : 863-809

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan kimse gelmemiş olduğundan incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-

Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında akdedilen 1.11.2005 tarihli sözleşme uyarınca davalının akde aykırı davranması nedeniyle 4.11.2007 tarihinde sözleşmenin feshedildiğini, yoksun kalınan kâr ile sözleşme süresince yapılan indirimler nedeniyle uğranılan zarar toplamı olarak 188.481.-TL.den oluşan müvekkil alacağının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 85.501.-TL.sinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin 33.478.-TL.borcu olduğunu, ekonomik krizden kaynaklı mücbir sebep nedeniyle elektrik santralinin çalışmasının durduğunu, mal alımının yapılamadığını ve borcun da ödenemediğini, indirimli veya bedelsiz satılan ürünlerin indirim bedellerinin talep edilmesinin hukuki dayanağı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalının cari hesap borcunun ödenmemesi nedeniyle akdin davacı tarafından haklı nedenle feshedildiği, sözleşmenin 11.maddesine göre yapılan hesaplamada yoksun kalınan kâr, bedelsiz ve iskontolu verilen ürünlerin bedeli olarak davacının toplam alacağının 98.089.-TL.olduğu belirtilerek taleple bağlı kalınmak suretiyle 85.501.-TL.nin davalıdan tahsiline hükmedilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporu yeterli incelemeyi içermediği gibi Yargıtay denetimine de elverişli değildir. Bu durumda mahkemece, aralarında hukukçu da olmak üzere uzman kişilerden oluşturulacak üç kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla taraflar arasındaki sözleşme hükümleri de irdelenip, özellikle akdin feshi hâlinde satılan malların iskontolu bedelleri ile liste fiyatı arasındaki farkın talep edilmesine imkân sağlayan bir sözleşme hükmü de bulunmadığı gözetilerek, ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp, tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 29.9.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Aslı gibidir.