YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/3598
KARAR NO : 2010/5940
KARAR TARİHİ : 12.05.2010
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki kayıt-kabul davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı ve süresi içinde davacı vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Dava Davalı ile müşterek ve müteselsil borçlular hakkında girişilen takibe vaki itirazın iptali istemi ile açılmış, davalının iflası üzerine bu kısım tefrik edilerek kayıt kabul davası olarak görülmeye devam etmiştir.
Davacı yanın talebi iflas idaresince reddedilen 2.969.537,65 TL.nin masaya kaydına ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna göre taraflar arasında akdedilen kredi sözleşmesindeki faiz oranının % 180 olduğu ve temerrüt tarihi ile iflas tarihi arasında geçen sürede oluşan faiz ile takip ve dava giderlerinin de hesaplanması ile davacı alacağının 4.505.025,03 TL. olacağı, bunun 3.000.000,-TL.lik kısmının gemi ipoteği ile teminat altına alındığı ve kefalet limiti içinde kaldığı anlaşılan bakiye 1.505.025,03 TL.nin masaya kaydına karar verilmiş; hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Mahkeme kararı davalı … San. Tic. AŞ. İflas İdaresi vekili Av. …’e 22.02.2010 günü tebliğ edilmiş olup, adı geçenin İcra ve İflas Kanunu’nun 164/I nci maddesinde öngörülen 10 günlük yasal süre geçtikten sonra, 08.03.2010 tarihinde temyiz isteminde bulunduğu anlaşılmıştır. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtay’ca da bu yolda karar verilebileceğinden, süresinden sonra yapılan temyiz isteminin oyçokluğu ile reddi gerekmiştir.
2- Davacı yanın temyiz itirazlarına gelince dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı şirket vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun hüküm onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda 1 sayılı bentte açıklanan nedenle davalı iflas idaresinin temyiz isteminin süreden reddine oyçokluğuyla, 2 sayılı bentte açıklanan nedenle temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA 12.5.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
-KARŞI OY YAZISI-
İflasta sıra cetveline itiraz davaları ile ilgili kararların temyiz süresi konusunda İcra ve İflas Kanununda açık bir düzenleme bulunmamaktadır. İcra ve İflas Kanununda iflas davası ile ilgili kararların tebliğinden itibaren 10 gün içinde (İİK.m.299), konkordatonun bir alacaklı yönünden feshi talebi üzerine verilen kararların tebliğinden (İİK.m.307), tamamen feshi talebi üzerine verilen kararların tefhiminden (İİK.m.308/2) itibaren 10 gün içinde temyiz edilebileceği hükme bağlanmıştır. İcra ve İflas Kanunu’nun 363. maddesinde öngörülen 10 günlük temyiz süresi icra mahkemesi kararlarıyla ilgilidir. İflasta sıra cetveline itiraz davaları ile ilgili kararların temyiz süresinin ne olacağının genel hükümlere göre belirlenmesi gerekir. Bu durumda HUMK.’nun 432. maddesi uyarınca temyiz süresi tebliğ ile başlamalı ve 15 gün olarak kabul edilmelidir. Temyiz süresi 15 gün içinde yapıldığı için temyiz itirazlarının incelenmesi gerektiğinden temyiz isteminin süre yönünden reddine ilişkin sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.