YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/357
KARAR NO : 2010/11121
KARAR TARİHİ : 11.10.2010
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında yapılan bayilik sözleşmesi gereğince müvekkili tarafından davalıya muhtelif keşide tarihli toplam 88.000 TL bedelli çek verildiğini, davalının bayilik sözleşmesi gereği siparişleri teslim etmeyerek üzerine düşen edimleri yerine getirmediğini, böylelikle verilen çeklerin bedelsiz kaldığını bildirerek çekler nedeniyle borçlu bulunmadığının tespitine, ayrıca müvekkili şirketin sözleşmenin yerine getirileceği inancı ile 3.000 TL’lık reklam masrafı yaptığını bildirerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3.000 TL’lık reklam masrafı ile yine fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla sipariş edilen malların teslim edilmemesi nedeniyle müvekkilinin uğradığı 30.000 TL’lık kâr kaybının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yetki itirazında bulunarak, müvekkilinin davacı ile aralarında imzalanan sözleşme gereğince muhtelif tarihlerde davacıya 45.474 TL’lik mal teslim edildiğini, mallar teslim edildiği halde davacı tarafından verilen çeklerin karşılıksız çıktığını, hatta davacı şirketin keşidecisi olduğu 18.000 TL bedelli çeki ödemek durumunda kaldıklarını, sözleşmede malların teslimi için süre kararlaştırılmadığı gibi malların da gecikmeksizin teslim edildiğini, 88.000.TL’lik çek ve teslim edilen mallardan dolayı müvekkilinin 23.526 TL’lik mal borcu bulunduğunu, bu miktarda malı davacıya teslim için götürdüklerinde sözleşmede belirtilen adreste davacı yerine başka bir şirketin bulunduğunu, davacının kötüniyetli olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi incelemesine göre, yetki itirazı reddedilerek, taraflar arasında imzalanan 10.06.2003 tarihli bayilik sözleşmesi ve aynı tarihli ek sözleşme gereğince davacı tarafından toplam 88.000 TL tutarlı çekin davalıya verildiği, davacı bayii’ye ilk parti sevkıyatın eksik yapıldığı, teşhir eksikliğinin giderilmediği, davacı tarafın bir ay normal faaliyet gösteremediği, 3.000 TL reklam giderleri olduğu, sözleşme gereğince yapılması gereken 10.000 TL’lık bedelsiz mal tesliminin davalı tarafça yapılmadığı, 14.07.2003 tarihli protokol gereği 19.000 TL bedelli toplam 6 adet çekin davalı tarafından ödenmesi gerekirken ödenmediği, böylelikle davalının borca aykırı davrandığı, davacı 100.00 TL’lık siparişte bulunduğu halde sadece 20.638.20 TL’lık mal teslimi yapıldığı, teslim edilmeyen malın %20’si oranında davacının kârdan yoksun kaldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 28.892.20 TL alacağın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacının temyizi menfi tespit talepleri yönünden olumlu-olumsuz bir karar verilmemiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir. Davacının alacak talepleri yanında 23 adet toplam 88.000 TL miktarlı çeklerden dolayı borçlu bulunmadığının tespiti talebi de mevcuttur. Mahkemece davacının menfi tespit talebi yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.10 .2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.