Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2010/3418 E. 2010/5715 K. 10.05.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/3418
KARAR NO : 2010/5715
KARAR TARİHİ : 10.05.2010

Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkilince davalı şirketten satın alınan mallara karşılık her biri 1.337.50’şer YTL bedelli toplam dört adet lehtar kısmı, tanzim tarihi ve ihdas sebebi boş olan bonoların keşide edilerek davalıya teslim edildiğini sonrasında bedelleri ödendiği halde davalı şirketin bir tanesini iade edip diğer üç adedinin boş kısımlarını doldurup lehtar bölümüne diğer davalı … ismini yazdığını ve bu lehtarın bedelsiz kalan bu üç bonoya dayalı olarak müvekkili aleyhine takip başlattığını, oysa müvekkilinin davalı …’u tanımadığını ve ticari ilişkisi bulunmadığını belirterek takibin iptaline,bonolar nedeniyle müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitine, %40 oranında icra inkar tazminatıyla icra dosyasına yatırılan 1.250 YTL’nın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, davacı iddialarının doğru olmadığını müvekkilinin bonolar nedeniyle alacaklı bulunduğunu bildirerek, davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalı şirket davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüyle davacının icra takip dosyasında yaptığı ödemeler de gözetilerek, 2.573.80 YTL borçlu olmadığının tespitine fazla talebin reddine, %40 oranından az olmamak üzere hesaplanan 1.030 YTL tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmiş, hükmün taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizin 30.09.2009 tarihli ilamı ile icra dosyasına davacı yararına yapılan 1250.YTL tutarlı ödemenin mahkemece gözetilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiş, bozma sonrası yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, takip dosyası üzerinden yapılan ödemeler de dikkate alınarak davacının 3.823,08.-YTL borçlu olmadığının tespitine ve %40 oranında kötüniyet tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemece, Dairemiz bozma kararına uyulduğu halde bozma kararı gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Zira, davalıların davacı aleyhine giriştiği dava konusu icra takibinde BK.nun 84.madde hükmünün uygulanması talep edilmiş olduğu halde, 30.09.2009 tarihli bozma kararımızın 2.bendinde değinilen 1.250.-YTL’lik ödemenin anılan yasa hükmü gözetilmeden asıl alacaktan mahsup edildiği görülmüştür.
Dava, menfi tespit davası olduğuna göre, dava tarihi itibariyle davacının borçlu olmadığı miktarın saptanması gerektiğinden davalıların icra takibindeki BK.nun 84.maddesinin uygulanmasına ilişkin talepleri de gözetilirek yapılan ödemelerin anılan yasa hükmü uyarınca mahsubu ile dava tarihindeki borçluluk durumunun saptanması yönünden konusunda uzman bir bilirkişiden ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, bu yönler gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre, öteki temyiz itirazların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 10.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.