Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2010/3271 E. 2010/11917 K. 25.10.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/3271
KARAR NO : 2010/11917
KARAR TARİHİ : 25.10.2010

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, davalı tarafından takibe konulan çekte müvekkilinin keşideci olarak göründüğünü, ancak çekin düzenlendiği davadışı İş Bankası çek karnesi hazırlama yetkilisinin yaptığı bir hata sonucu çek hesabı sahibi Markom … San.ve Tic.AŞ. unvanındaki Metal ibaresinin unutularak yazılmaması sonucu müvekkilinin borçlu duruma düştüğünü bildirerek dava konusu çek nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine, %40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, kendilerine ciro yoluyla gelen dava konusu çekin İş Bankası … Şubesine ait çek olduğunu ve hesap sahibi “… San.ve Tic.Ltd.Şti.”nin unvanında “Metal” ibaresinin eksik yazılması sonucu çekin “… San.ve Tic.Ltd.Şti.”olarak basıldığını, unvanın eksik yazılmasının maddi hatadan kaynaklandığını, bu hususun fark edilmesi üzerine icra müdürlüğünden hatanın düzeltilmesini talep ettikleri, talebin reddi üzerine İcra Hukuk Mahkemesinde düzeltme için dava açtıklarını, davacı şirketten hiçbir hak ve alacakların olmadığını ve davacı hakkında herhangi bir icrai işlem yapılmadığından davacının zararının bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere göre, davalı vekilinin cevap dilekçesinde davacıdan alacaklarının bulunmadığını kabul ettiği, maddi hatanın muhatap bankanın işleminden kaynaklanması nedeni ile ayrıca, davalı bankanın her ne kadar vergi numarasından çekin gerçek keşidecisini tespit imkanı mevcutsa da bu durumun bilahare düzeltilmesine yönelik talepte bulunduğu, davacı tarafça imzaya itiraz hakkının kullanıldığı ve tedbiren takibin durduğu ve hiçbir icrai işlem yapılmadığı dikkate alındığında davalı bankanın kötüniyetli olduğu kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının dava konusu çek nedeniyle davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine, davacının %40 kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, fazla yatırılan peşin harcın istek halinde iadesine, 25.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.