Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2010/3153 E. 2010/4814 K. 20.04.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/3153
KARAR NO : 2010/4814
KARAR TARİHİ : 20.04.2010

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkilinin Nakes Oto Ltd.Şti.nin hissedarı olduğunu, bu şirketin 37.706.86.-TL.lik kredi kullandığını, davalı bankanın 150.000.-TL.lik teminat senedini kredinin ödenmemesi nedeniyle icra takibine koyduğunu, takibin alacak miktarı kadar değil, senet miktarı kadar yapıldığını, takibin 112.293.14.-TL.lik kısmından müvekkilinin borçlu olmadığını ileri sürerek, borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı banka vekili, icra takip talebinde, tahsilde tekerrür yaratmamak kaydının bulunduğunu, takibin kesinleştiğini, fazla tahsilat yapılmadığını, davanın kötüniyetli olarak vekalet ücreti almak amacıyla açıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, 112.021.02.-TL.lik alacak miktarı yönünden davalının icra dosyasında feragat beyanı bulunduğundan, davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı yararına bu miktar üzerinden nisbi vekalet ücretine, davacının 271.94.-TL.için feragat etmesi nedeniyle feragat edilen kısım yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
A.A.Ü.T.nin 6.maddesine göre; “Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulh nedenleriyle; delillerin toplanmasına ilişkin ara kararın gereğinin yerine getirilmesinden önce giderilirse, tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonra giderilirse tamamına hükmolunur.” Davacı yararına belirtilen tarife hükmü gözetilerek vekalet ücreti takdiri gerekirken, bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 20.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.