Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2010/3133 E. 2010/12047 K. 27.10.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/3133
KARAR NO : 2010/12047
KARAR TARİHİ : 27.10.2010

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacı vekili müvekkilinin davalının piyasadan canlı hayvan almasına aracılık ettiğini, davalıya teminat amacıyla 3 adet boşa imzalı senet verdiğini, davalının iyiniyet kurallarına aykırı olarak senetlerin boş kısımlarını doldurup, hepsine nakden ibaresini yazıp müvekkili aleyhine icra takibi yaptığını, senetlerin tanzim tarihlerinde müvekkilinin davalıdan nakit para almasının söz konusu olmadığını ileri sürerek senetlerden dolayı müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davacının senetleri boşa imzalı ve teminat amacıyla verdiğini yazılı delille ispatlaması gerektiğini, bu konuyu düzenleyen HUMK’nun 290.maddesinin emredici hüküm olduğunu, bononun mücerret borç ikrarını havi belge olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davaya konu senetlerde “nakden” ibaresi yani senetlerin davalıya veriliş sebebinin yazılı olduğu, dolayısıyla bono senetlerinin nakit alışverişten kaynaklandığı ve bonoların kayıtsız şartsız borç ikrarını içerdiği, davacı vekilinin davalının ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasını talep ettiği, ancak yerleşik Yargıtay kararlarına göre bononun kayıtsız şartsız borç ikrarını içermesi nedeniyle ticari defterlerde kaydının bulunmamasının hak sahibinin alacağının olmadığını göstermeyeceği, kaldı ki bu gibi hallerde alacağın varlığının ispat külfetinin davacı borçlu üzerinde bulunduğu, davacının davalı şirket temsilcisine teklif ettiği yeminin eda edildiği, davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 27.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.