YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/2938
KARAR NO : 2010/12757
KARAR TARİHİ : 09.11.2010
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, davalı abonenin işyerinde yapılan (28.09.2004 tarihinde) kontrol neticesinde kaçak elektrik kullandığının tespit edildiğini, davalının 1.689.172,20 TL ve 82.411,30 TL’lik iki fatura için açtığı menfi tespit davasının kısmen kabul edildiğini, toplam 335.360,41 TL borçlu olduğuna karar verildiğini, bu kararın Yargıtay aşamasından da geçerek kesinleştiğini, ancak kaçak elektrik fatura bedellerinin ödenmediğini ileri sürerek Beyoğlu 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2005/157 Esas 2007/16 Karar sayılı kesinleşen mahkeme kararı uyarınca fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak üzere 285.617,12 TL tutarındaki 2/00201373 nolu fatura ile 49.743,29 TL tutarındaki D/02127592 nolu faturadan dolayı toplam 335.360,41 TL’nin son ödeme tarihi 3.12.2004’ten itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, Beyoğlu 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 6.2.2007 gün 2005/157-2007/16 sayılı menfi tespit davasının toplam 335.360,41 TL üzerinden reddedildiği, somut olayda davacının bu miktar alacağı talep ettiği, başka bir ifade ile davamıza konu olan alacağın maddi hukuk açısından varlığının ilk davada tespit edildiği ve bu hükmün kesinleştiği hal böyle olunca bu davanın dava şartı olan kesin hüküm nedeniyle reddi gerektiği gerekçeleri ile davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında görülüp kesinleşen Beyoğlu 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 6.2.2007 tarih 2005/157 Esas, 2007/16 Karar sayılı hükmüne göre BEDAŞ tarafından ..AŞ.hakkında düzenlenen faturalardan dolayı kesinleşen dosyanın davacısı … AŞ.’nin o davanın davalısı BEDAŞ’a 335.360,41 TL borçlu olduğu saptanmış olup bunun dışındaki 1.417.473,09 TL’den borçlu bulunmadığının tespitine, o davanın davacısının 335.360,41 TL’lik kısma yönelik menfi tespit isteminin reddine karar verildiği kesinleşen dosya içeriğinden anlaşılmıştır.
Kesinleşen önceki davada verilen hüküm borçlu bulunulmadığının tespitine ilişkin 1.417.473,09 TL’lik kısım yönünden taraflar bakımından kesin hüküm oluşturduğundan bu kısım yönünden artık BEDAŞ’ın alacak talebinde bulunamayacağı kuşkusuzdur. Ne var ki önceki davada borç miktarı saptanarak dava kısmen reddedilmiş ise de BEDAŞ yönünden bir tahsil hükmü kurulmamış olduğundan BEDAŞ’ın alacaklı olduğu önceki davada belirlenen miktar yönünden alacak davası açabileceğinin ve taraflar arasında görülüp kesinleşen hükümde belirlenen alacak miktarının bu davada güçlü delil oluşturacağının kabulü gerekir.
Mahkemece bu yönler gözetilerek işin esasının incelenmesi gerekirken somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 09.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.