YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/2932
KARAR NO : 2010/10207
KARAR TARİHİ : 23.09.2010
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Tarih : 31.03.2009
Nosu : 787/154
3-… vek.Av….
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmasız davalılar vekilince de duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av. … ve davalılardan … ile davalılar vek.Av….’ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Dava, factoring sözleşmesine dayalı olarak kullandırılan finansmandan kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı vekili, İstanbul İcra Müdürlüğü ve mahkemesinin yetkili olduğunu belirterek yetki itirazında bulunduğu gibi esasen de davanın reddi ile tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonunda, davalıların icra dairesinin ve mahkemenin yetkisine itirazlarının davalı şirketin muamele merkezi Tuzla’da bulunduğundan İİK’nun 50.maddesi yollamasıyla HUMK’nun (9.)maddesi gereğince reddine, davalılar vekilinin müvekkiline atfedilen imzaları kabul beyanına, bilirkişiler raporuna, toplanan delillere göre, davalıların icra takibine itirazlarının kısmen iptaline, takibin toplam 309.735,82 Euro üzerinden ve ana para 283.989,59 Euro’ya 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi uyarınca hesaplanacak temerrüt faizi ile ve T.C.M.B’nın fiili ödeme tarihindeki TL kuru üzerinden tahsili için takibin devamına, faiz oranının %8’i aşmamasına, icra takip tarihi itibariyle istenebilir ve likit olduğu belirlenen alacağa yöneltilen haksız itiraz nedeniyle İİK’nun 67/2.maddesi uyarınca hesaplanan 308.752,02 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınıp, davacıya ödenmesine, davacı kendi alacağını takip tarihi itibariyle hesaplayabilecek durumda olup, fazla tutardaki talebi haksız ve kötü niyetli bulunduğundan davanın red edilen bölümüne isabet eden %40 oranında hesaplanan 31.040,62 TL tazminatın davacıdan alınarak, davalılara ödenmesine karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Davalı şirketin ismi; “… Otomotiv Sanayi ve Ticaret AŞ.” olduğu halde, karar başlığına “… İmalat Nakliyat Oto.San.ve Tic.Ltd.Şti.” yazılmış olmasının HUMK’nun 459.maddesi gereğince mahkemece mahallinde düzeltilebileceği dikkate alınarak bozma nedeni yapılmamıştır.
../..
(2)
Esas Karar
2010/2932 2010/10207
2- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davalılar vekilinin yetki ve zamanaşımına yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
3-İtirazın iptali davası takip talepnamesinde alacağın dayandırıldığı hukuki ilişki ve itiraz sebepleri ile sınırlı olarak incelenmesi gereken bir dava türüdür.
Somut olayda davacı alacağını takip talepnamesinde “Yurt İçi Factoring Sözleşmesi ile kullanılan fonlardan kaynaklanan cari hesap borcu”na dayandırmıştır.
Taraflar arasında factoring sözleşmelerinin akdedildiği tarihte yürürlükte bulunan Factoring Şirketlerinin Kuruluş ve Çalışma Esasları Hakkındaki Yönetmeliğin (RG.21.12.1994 gün ve 22148 s.)8.maddesi ve halen yürürlükte olan Finansal Kiralama, Factoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmeliği (RG.10.10.2006 gün ve 26315 s.) 22/2.maddesi uyarınca, factoring ilişkisi kambiyo senedine dayalı olsa bile bir mal veya hizmet satışından doğmalı ve bu ilişki fatura veya benzeri belgelerle tevsik edilmelidir.
Dosyaya sunulu ve mahkemece benimsenip hükme esas alınan bilirkişiler raporunda ise, davacının finansman kullandırımında dayandığı faturaların bir kısmının davacının faturalarından, bir kısmının ise dava dışı bir şirketin faturalarına dayandığı ve davacı alacağı hesabının buna göre yapıldığı anlaşılmaktadır. Oysa yukarıda yazılı yönetmelik hükmü gereği usulüne uygun biçimde factoring ilişkisi kapsamında kabul edilebilir, diğer belgelere dayandırılarak kullandırılan finansman factoring sözleşmesi kapsamından sayılamaz (dosyada mevcut bilirkişiler raporundan usulüne uygun olmayan belgeler tutarının 4.145.561,54 TL olduğu anlaşılmaktadır), başka bir deyişle sözleşmeye aykırı (usulsüz) fon kullanılması şeklinde nitelendirilebilir ve factoring ilişkisi dahilinde talep edilemez.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş, yukarıda açıklanan ilkeler yönetmelik hükümleri ve factoring sözleşmeleri gözetilerek konusunda uzman bilirkişi kurulundan Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak factoring sözleşmeleri kapsamında kalan alacak tutarının belirlenip, dosyadaki diğer delillerle birlikte varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesinden ibaret olup, fazlaya ilişkin tutarın Türk Medeni Kanun’un 2.maddesi uyarınca istenebileceği gerekçesiyle yazılı biçimde karar oluşturulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı şirket isminin karar başlığına farklı yazılmış olmasının HUMK’nun 459.maddesi gereğince mahkemece mahallinde düzeltilebileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin yetki ve zamanaşımına yönelik temyiz itirazlarının reddine, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacılar vekilinin tüm, davalılar vekilinin yukarıdaki bentler dışında kalan temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekilleri Yargıtay duruşmasında hazır bulunan taraflar yararına takdir edilen 750.00.’er-TL. duruşma vekalet ücretinin yek diğerinden alınarak bir diğerine ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 23.09.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Aslı gibidir.
Karşılaştırıldı. …