YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/2525
KARAR NO : 2010/14150
KARAR TARİHİ : 13.12.2010
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Tarih : 23.10.2009
Nosu : 654-478
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, dava dışı Akdeniz A.Ş.nin sermaye artışı nedeniyle ödemesi gereken taahhüt paylarının dava dışı Egebank tarafından kaynak aktarımı şeklinde ödendiğini, Akdeniz Sigorta A.Ş.nin Egebank’a olan borcunun ödenmemesi üzerine banka ile aralarında protokol imzalandığını, bu protokolde belirtilen ödemelerin zamanında yapıldığını, bankanın TMSF’ye devredilmesi üzerine imzalanan ek protokolde müvekkilinin şirket ortağı olması nedeniyle yer aldığını, Akdeniz sigortanın sermaye artışı nedeniyle Egebank tarafından karşılanan borcun ödenmesine rağmen, müvekkilinin maliki olduğu taşınmazlar üzerine haciz konduğunu belirterek müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, Egebank A.Ş. ile Akdeniz Sigorta arasındaki aktarılan tutarlara ilişkin tahsilatlar yapıldığı ancak dava dışı …’in Danıştay’a açtığı davanın sonucunun beklendiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, dava dışı Akdeniz Sigorta A.Ş.nin sermaye artışı nedeni ile ortaklarınca ödenmesi gereken tutarların Egebank tarafından yerine getirildiği, Akdeniz Sigortanın ortakları ile banka arasında 2.6.2000 tarihinde protokol düzenlendiği, davacının borçlu sıfatı ile protokolü imzaladığı, daha sonra Egebank’ın TMSF’na devredildiği ve Egebank’la birleştirilip TMSF’na devredilen Sümerbank ile yine davaya konu borcun tasfiyesi için ek protokol düzenlendiği ve bu protokolünde davacı tarafından borçlu olarak imzalandığı, daha sonra dava dışı Akdeniz Sigorta A.Ş.nin sermayesinin artırılması nedeni ile Egebank tarafından karşılanan tutarların dava dışı … A.Ş.ne aktarıldığı gerekçesiyle davalı TMSF’nun bu şirket hakkında ödeme emri düzenlediği bu durumda davaya konu olan davacıya gönderilen ödeme emrindeki davalı kurum alacağının … Grubunun Sermaye hakimiyetinde bulunan … A.Ş.nin sorumlu olması gerektiği ve sonuçta … Sermaye Grubu Şirketlerinin davalı kurum TMSF ile 25.4.2008’de tüm borçlar için sulh ve ibra sözleşmesi yapılarak sözleşme gereğince davalı kurumca 62.406.306.15.-TL.tahsilat yapıldığı, bu tahsilatların ibra sözlemesinde belirtilen ve içinde dava konusu borcun da olduğu tüm borçlara karşılık yapıldığı anlaşıldığı gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Hükme dayanak yapılan bilirkişi raporu yeterli incelemeyi içermediği gibi, Yargıtay denetimine de olanak verecek nitelikte değildir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, davacının davalıya borçlu olup olmadığını saptayan, davacı ödemelerini gözeten ve 25.4.2008 tarihli sulh ve ibra sözleşmesinin hükümleri üzerinde durularak, konusunda uzman üç kişilik bilirkişi kurulundan yeniden rapor alınarak varılacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 13.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.