Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2010/2521 E. 2010/13076 K. 22.11.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/2521
KARAR NO : 2010/13076
KARAR TARİHİ : 22.11.2010

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazı iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkilinin davalı banka nezdindeki hesabına dava dışı şirket ortağının borcundan dolayı haciz konulduğunu, davalı bankanın hukuka aykırı şekilde davacı şirkete ait hesaptan kesinti yapılarak icra müdürlüğünün hesabına yatırıldığını, icra dairesine yapılan ödemenin haksız olduğunu, alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin Erciş/Van İcra Müdürlüğünün talimatına uygun olarak davacıya ait hesaptaki paranın Erciş İcra Müdürlüğünün hesabına aktarıldığını, ayrıca hesap sahibi davacı şirketin %99 oranında hissesinin aynı zamanda şirket müdürü olan …’na ait olduğunu, müvekkili bankanın muvazaalı işlemlerle karşı karşıya kaldığını, davacının hesaplarını gizlemekte gerekli özen ve dikkati göstermediğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; davalı bankanın haciz teskeresinde belirtilen hesabın dava dışı takip borçlusu …’na ait olup olmadığını belirlemeden sadece hesap numarası üzerinden işlem yapmak suretiyle davacı şirkete ait mevduata haciz uyguladığı ve paranın icra müdürlüğü hesabına aktarıldığı, davalı bankanın gerekli araştırmayı yaparak haciz konulduğu, bildirilen hesabın takip borçlusuna ait olmadığını, haczin bu nedenle uygulanamayacağını icra müdürlüğüne bildirmesi gerekirken objektif özen borcunu ihlal ettiğinden kusurlu olduğu, bu nedenle haksız aktarılan bedelden dolayı davalının sorumlu bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına, %40 tazminata karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillere gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nun geçici 13.maddesi yollamasıyla 138/1 ve 140/1.maddeleri uyarınca davalı bankanın tazminat ve harçtan muaf olduğu gözden kaçırılarak icra inkar tazminatı ile birlikte harçtan sorumlu tutularak hüküm oluşturulması isabetsiz ise de, belirtilen yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK.nun 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin öteki temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan sebeplerle hüküm kısmının 1.fıkrasının son paragrafında yer alan “alacağın likit niteliği gözetilerek, kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan %40 icra inkar tazminatı tutarı 10.864.31.-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine” 2.fıkrasında yer alan “alınması gerekli 1.466.68.-TL harçtan başlangıçta peşin alınan 366.70.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.099.98.-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,” sözcüklerinin hükümden çıkarılarak yerine “davalı bankanın tazminat ve harçtan sorumlu olmadığından tazminat ve harç alınmasına yer olmadığına, davacı yanca yatırılan peşin harcın talep halinde davacıya iadesine” sözcük dizisinin yazılmasına, hüküm kısmının 3.fıkrasının “366.70.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” sözcük dizilerinin hükümden çıkarılarak yerine “davalı harçtan sorumlu olmadığından 366.70.-TL peşin harcın tamamının talep halinde davacıya iadesine” sözcük dizisinin yazılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.