Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2010/2233 E. 2010/12240 K. 01.11.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/2233
KARAR NO : 2010/12240
KARAR TARİHİ : 01.11.2010

Mahkemesi :Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesi

Taraflar arasındaki birleştirilen menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı …, asıl davada, davalı …’den alacağı mal karşılığında toplam tutarı 15.700.-TL.den üç adet çeki davalıya verdiğini, davalının malları vermediğini, işyerini de kapattığını belirterek söz konusu çeklerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … davaya cevap vermemiştir.
Davacı …, birleşen davada, asıl davadaki iddialarını tekrarla, dava konusu çeklerin davalı … tarafından kötüniyetli olarak takibe konulduğunu, çeklerin bedelsiz olduğunu belirterek takip ve dayanağı çekler nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere göre davacının dava konusu çeklerin avans olarak verildiği iddiasını yazılı ve kesin delillerle ispatlayamadığı, bedelsizlik iddiasının ise sadece lehdara karşı ileri sürülebileceği, kaldı ki davalı …’nın söz konusu çekleri iktisap ederken davacının aleyhine hareket ettiğinin kanıtlanamadığı, davacının yemin teklif hakkını kullanmadığı, davalı … tarafından başlatılan takiple ilgili verilen tedbir kararının infaz edildiği gerekçeleriyle asıl davanın ve birleşen davanın ayrı ayrı reddine, İİK.nun 72/4.maddesi uyarınca % 40 oranında tazminatın davacıdan alınarak birleşen davanın davalısına ödenmesine karar verilmiş, hüküm asıl ve birleşen davanın davacısı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle Av….’ın davacı … vekili olduğu halde karar başlığında asıl davanın davalısı … vekili olarak gösterilmesi HUMK.nun 459.maddesi uyarınca mahkemesince her zaman düzeltilmesi mümkün olan yazım hatasından kaynaklanmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Asıl davanın davalısı … kendisini vekille temsil ettirmediği halde, davacı vekillerinden olan Av….’ın adı geçen davalı vekili olarak kabul edilip, davacı aleyhine 1.884.-TL.vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değilse de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK.nun 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davanın davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl dava ile ilgili hüküm fıkrasının 4.bendinde yer alan “1.884.-TL.vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” sözcük dizesinin hükümden çıkarılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 1.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.