Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2010/210 E. 2010/7911 K. 22.06.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/210
KARAR NO : 2010/7911
KARAR TARİHİ : 22.06.2010

Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi
Tarih :30.04.2009
No :68-183
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, davalı şirkete satılan malların bedelinin ödenmediğini ileri sürerek, başlatılan takibe davalının yaptığı itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı şirkete borçlu olunmadığını, davacı şirketten örülmek üzere viskon iplik aldıkları, örgü ve boyama işlemi sonucu abrajlı olduğundan ihraç edemediklerini tespit yaptırdıklarını, zararın tazmini için Çerkezköy 1.Asliye Hukuk Mahkemesine açtıkları 2007/588 Esas sayılı dava dosyası sonucunun beklenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dosya kapsamına göre tazminat davasının sonucunun beklenmemesinin davalı için hak kaybına neden olmayacağı ve davalının mal bedelini ödemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının icra dosyasına vaki itirazının 5.731.83 TL’lık kısmının iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, 5.300.53 TL asıl alacak miktarı üzerinden hesaplanacak %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- İcra takibinde BK.nun emredici nitelikteki 104.maddesine aykırı şekilde, asıl alacak ve işlemiş faiz miktarı toplamı üzerinden takip tarihinden itibaren faiz talep edilmiştir. Mahkeme de toplam alacak üzerinden itirazın iptaline ve takibin devamına karar vermiştir. Bu durumda asıl alacak ve işlemiş faiz alacağı ayırımı yapılarak asıl alacak üzerinden takipten itibaren temerrüt faizi uygulanmak suretiyle itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmemesi ve faize faiz uygulaması sonucunu doğuracak şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Öte yandan kısa kararda 5.353.00 TL asıl alacak miktarı üzerinden, gerekçeli kararda ise 5.300.53 TL asıl alacak miktarı üzerinden %40 icra inkar tazminatına şeklinde karar verilmesi de HUMK.nun 381/2.maddesine aykırılık teşkil etmektedir.
Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin eksik ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetli değildir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin öteki temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte belirtilen sebeplerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.