Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2010/1948 E. 2010/11687 K. 20.10.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/1948
KARAR NO : 2010/11687
KARAR TARİHİ : 20.10.2010

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic.Mah.sıfatıyla)

Taraflar arasındaki birleşen menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekili ile süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkilinin davadışı … ile ticari ilişkisi nedeniyle adı geçen şahıs tarafından keşide edilen toplam 18.500 TL tutarlı iki adet çeki teslim aldığını, sonrasında bu çekleri tahsil cirosu ile davalı bankaya vermiş ise de keşideci ile müvekkili arasında alışverişin gerçekleşmemesi üzerine ibralaştıklarını ve böylece keşideciden alacağı kalmadığını ancak bankanın müvekkiline ait kredi borcu nedeniyle çekleri iade etmeyerek keşideci aleyhine takip başlattığını, çeklerin temlik amacıyla davalıya verilmediğini belirterek çekler nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu bulunmadığının tespitine ve çeklerin müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, çeklerin temlik cirosu ile alındığını ve davacıyla keşideci arasındaki ibralaşmanın iyiniyetli hamil olan müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini bildirerek, davanın reddi gerektiğini savunmuş ve %40 oranında tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir.
Yargılama sırasında çeklerde keşideci olarak yer alan … vekilince aynı gerekçelere dayalı olarak aynı mahkemede davalı banka aleyhine menfi tespit davası açılmış ve birleştirme kararı verilmiştir. Mahkemece çeklerin teslimine konu çek tevdi bordrosu içeriğinden iki adet çekin davacı yanca temlik cirosuyla teslim edildiğinin anlaşıldığı, çek üzerinde tahsil cirosu ile verildiğine dair bir açıklama bulunmadığı ve ayrıca birleşen davanın davacısı keşideci … ile hamil olan davacı arasındaki ibranamenin de iyiniyetli hamil davalı bankaya karşı ileri sürülemeyeceği gerekçeleriyle davacılar tarafından kanıtlanamayan asıl dava ve birleşen davanın ve yine koşulları oluşmadığından davalı tarafın tazminat isteminin de ayrı ayrı reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekili ile süresi içinde davacılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, fazla yatırılan peşin harcın istek halinde davalıya iadesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden davacılardan alınmasına, 20.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.