YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/1936
KARAR NO : 2010/10898
KARAR TARİHİ : 06.10.2010
Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacılar vekili davadışı şirketle davalı arasında akdedilen taksitli satım sözleşmesinde müvekkilinin kefil olarak yer aldığını, aynı sözleşme kapsamında yine müvekkilinin bir takım bonolarda kefil sıfatıyla imzalarının bulunduğunu, senetlerin vadesinde ödenmemesi üzerine davalı tarafından vadesi gelmemiş bonolarında takibe konu edildiğini ve bu takiple yüksek tutarda işlemiş faiz ve cezai şart talep edildiğini belirterek, takibe konu 1.623,11 TL tutarında işlemiş faiz ve cezai şart tutarından dolayı müvekkillerinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili taksitli satış sözleşmesi kapsamında bonolar düzenlendiğini ve müvekkilince talep edilen işlemiş faiz ile cezai şartın sözleşme hükümlerine uygun olduğunu bildirerek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece davalı yanca kambiyo senetlerine özgü yolla takip yapıldığından ve bonolara dayanıldığından sözleşme hükümlerine göre belirlenen faiz tutarı ve cezai şarta hükmedilemeyeceği, muaccel olan altı adet bono nedeniyle %25 avans faizi uygulanarak 45 TL dışında işlemiş faize ve cezai şarta karar verilemeyeceğinden bahisle davanın kısmen kabulüne, 1098TL işlemiş faiz ve 520 TL cezai şart tutarı olmak üzere toplam 1618 TL miktarından davacıların borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 06.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.