Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2010/1915 E. 2010/11240 K. 13.10.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/1915
KARAR NO : 2010/11240
KARAR TARİHİ : 13.10.2010

Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, 3.250.-TL.bedelli bir adet senedin davalı lehdar tarafından tehdit edilmek suretiyle müvekkiline keşide ettirildiğini, sonrasında dava dışı kişilere ciro yoluyla intikal etmesi üzerine …tarafından bu bonoya dayalı olarak başlatılan takibe karşı müvekkilince İcra Hukuk Mahkemesinde dava açıldığını, müvekkilinin davalıyla bir alışverişi olmadığını belirterek bono nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu bulunmadığının tespitine ve % 40 oranında tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı iddialarının doğru olmadığını ve müvekkilinin meşru hamil bulunduğunu bildirerek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davaya konu senedin bono vasfına haiz bulunuğu, davacının davalı ile akdi ilişkisi olmadığını iddia etmesi karşısında davalının para borcu nedeniyle senedin tanzim edildiğini söyleyerek bonodaki malen şeklinde yazılı olan düzenleme sebebini talil ettiği ve böylece üzerine aldığı ispat yükümlülüğü uyarınca davacıdan alacaklı olduğunu kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, koşulları oluşmadığından tazminat isteminin ise reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava konusu bonoda malen kaydı yazılıdır. Davalı …’ın Cumhuriyet Savcılığı Hazırlık Soruşturması aşamasındaki ifadesi irdelendiğinde senedin talil edildiği sonucu çıkarılamaz. Bu bakımdan mahkemece senedin talil edildiğinden bahisle ispat yükünün davalıda olduğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir. O halde mahkemece somut olayda ispat yükünün davacı tarafta olduğu gözetilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma biçimine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 13.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Aslı gibidir.