Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2010/1809 E. 2010/3761 K. 31.03.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/1809
KARAR NO : 2010/3761
KARAR TARİHİ : 31.03.2010

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince her ne kadar duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de, miktar itibariyle bu isteğin redd ile incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkili bankanın yatırım hesabı müşterisi olan davalının aynı zamanda … Yatırım Menkul Değerler A.Ş’nin acentası olduğunu, müvekkilinin davalıya kredi kullandırdığını, acenta sıfatıyla borcunu ödememesi üzerine müvekkili bankanın … Yatırım A.Ş’ne 11.541.225.323.TL ödeme yaptığını ileri sürerek bu meblağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevabında, hisse senedi karşılığı SPK’nın belirlediği oranlarda davacıdan spot kredi kullanmaya başladığını, davacının izni ve talimatı olmadan hisse senetlerini satarak müvekkiline zarar verdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece hisse senetlerinin satışı işlemine davalının icazetinin bulunmadığı, rehin senedinde rehne konu tutar ve hisse senetlerinin davacı tarafından belirlenmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dairemizin 2003/5158 E, 2004/1761 K sayılı ve 26.02.2004 tarihli ilamıyla ilk bilirkişi raporunda yer alan …’nın tekrar seçilen bilirkişi heyetinde yer almasının usul ve yasaya aykırı olduğu mahkemece önceki bilirkişilerin yer almadığı yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınarak karar verilmesi için hüküm bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda hisse senetlerinin satışındaki ordinada davalının yazılı veya sözlü herhangi bir talimatının bulunmadığı, bu satıştan doğan 11.541.22 YTL’lık borçtan davalının sorumlu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekçeleri yerine getirilmemiştir. Zira hükmüne uyulan bozma ilamında mahkemece alınan ilk raporda bilirkişi olarak yer alan …’nın tekrar seçilen bilirkişi heyetinde yer almasının usul ve yasaya aykırı olduğu, mahkemece bu yön gözetilerek önceki bilirkişilerin yer almadığı yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınarak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece bozma ilamına konu kararda 21.01.2008 tarihli rapor doğrultusunda hüküm oluşturulmuş, bozma ilamında önceki bilirkişilerin yer almadığı yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınması gerektiği belirtildiği halde bozmadan sonra aynı bilirkişilerden ek rapor alınarak hükme dayanak alınmıştır.Bu durumda mahkemece önceki bilirkişilerin yer almadığı yeni bir bilirkişi heyetinden Yargıtay denetimine elverişli şekilde rapor alınarak uygun sonuç dairesinde hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 31.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.