Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2010/1800 E. 2010/3998 K. 06.04.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/1800
KARAR NO : 2010/3998
KARAR TARİHİ : 06.04.2010

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av. … ile davalı vek.Av. …’ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dairemizin 09.02.2009 gün, 2008/6347 esas, 2009/836 karar sayılı bozma kararında “Davacı yan bedelsizlik iddiasına da dayanmış olup, mahkemece bu iddia üzerinde durulmadan ve davacının davasını ispat için davalı yana yemin teklif etme hakkı bulunduğu gözetilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” denilmiştir.
Davacı, bozma ilamında değinildiği üzere bedelsizlik iddiasını kanıtlamaya yönelik davalı aleyhine tefecilik suçu sebebi ile açılan ceza dava dosyasına delil olarak dayanmış ve tefecilik suçundan ceza aldığına dair hüküm örneğini dosyaya sunmuştur.
Davacı vekilinin 05.04.2010 havale tarihli temyiz dilekçesine ek beyan dilekçesi ekinde sunulan Konya 2.Asliye Ceza Mahkemesi karar fotokopisinden 2008/1105 esas, 2009/1276 karar sayılı ceza dosyasında davalı …’ün tefecilik yapmak-güveni kötüye kullanmak suçundan yargılandığı, yargılama sonucunda toplanan deliller ve yapılan incelemede işbu dava dosyası ve dayanağı icra takip dosyaları da değerlendirilerek görevi kötüye kullanmak suçundan beraatine, tefecilik suçundan cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda anılan ceza dava dosyasının celbedilip incelenmesi, BK’nun 53.maddesi hükmü de gözetilerek işbu dosyanın bekletici mesele yapılıp yapılmayacağı üzerinde durulup sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetli olmadığı gibi, davalı tarafından eda edilen yeminin HUMK’nun 339. ve 340.maddelerine uygun şekilde icra edilmemesi de kabul şekli itibariyle doğru değildir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) sayılı bentte açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 750.00.-TL. duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 06.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.