Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2010/1574 E. 2010/11710 K. 20.10.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/1574
KARAR NO : 2010/11710
KARAR TARİHİ : 20.10.2010

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya tohum sandıkları satıp teslim ettiğini, davalının borcunu ödememesi üzerine alacağın tahsili için yapılan icra takibinin davalının haksız itirazı nedeniyle durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin ikametgahının … İli …lçesinde bulunduğunu, bu nedenle yetkili ve görevli mahkemenin Malkara Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu beyan ederek mahkemenin yetkisine itiraz etmiş, esasa cevabında ise davacının alacak iddiasının gerçek olmadığını, müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece alacağın tahsili davalarında B.K.nun 73. ve HUMK.nun 10.maddelerine göre davacı alacaklının ikametgahı mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğu, ancak bu kuralın uygulanması için taraflar arasındaki ticari ilişkinin davalı borçlu tarafından kabul edilmiş veya davacı alacaklı tarafından ispat edilmiş olmasının gerektiği, davalının ticari ilişkinin varlığını kabul etmediği, davacının verilen süreye rağmen ticari ilişkiye dair delillerini sunmadığı, ticari ilişkinin varlığı ispat edilemediğinden genel yetki kuralının uygulanması durumunda davalının ikametgahında bulunan …cra Dairelerinin yetkili olduğu, … İcra Dairelerinin yetkisiz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Yetki itirazı hadise şeklinde incelenir. Davacı 18.08.2009 havale tarihli delil listesi ekinde irsaliye örnekleri sunmuştur. Bu irsaliye örnekleri altında teslim alan kısmında imzaları bulunan kişilerin davalı çalışanları olup olmadığı araştırılarak B.K.nun 73/1 ve HUMK.nun 10.maddeleri hükümlerinin değerlendirilmesi suretiyle varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 20.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Aslı gibidir.