Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2010/13230 E. 2011/6542 K. 11.05.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/13230
KARAR NO : 2011/6542
KARAR TARİHİ : 11.05.2011

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafındnan temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı asıl borçlu Dilek Gıda İnş. San. Tic. Ltd. Şti arasında akdedilen Taşıt Kredisi ve Rehin Sözleşmesi uyarıca kredi kullandırıldığını, davalının sözleşmede müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla yer aldığını, kredi geri ödemelerinin aksadığını, hesabın kat edildiğini, asıl kredi borçlusu ve kefillerin krediden kaynaklı borcu ihtara rağmen ödememeleri üzerine asıl borçlu şirket hakkında rehnin paraya çevrilmesi yolu ile müşterek borçlu müteselsil kefiller hakkında tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile ilamsız takibe girişildiğini, davalı kefilin takibe, borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz ettiğini, takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece dosya kapsamı ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının alınan rehni paraya çevirmeden müşterek borçlu müteselsil kefil olan davalı hakkında takip başlatılabileceği, takip tarihi itibari ile davacı bankanın bilirkişi raporunda belirtilen miktar kadar likit alacağı olduğu, davalının icra dairesine yönelik itirazının yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalının takip dosasına vaki itirazının 10.736,37 TL asıl alacak, 1.021,00 TL işlemiş faiz, 51,05 TL BSMV olmak üzere toplam 11.808,42 TL üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren temerrüt faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine ve icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
İİK.nun 67/1. maddesinde “takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” hükmü yer almaktadır. Anılan madde metninde de açıkça belirtildiği gibi, itirazın iptali davasının itirazın alacaklıya tebliği tarihinden itibaren bir sene içerisinde açılması gerekir. İİK.nun 67. maddesinde gösterilmiş olan bu süre hak düşürücü süredir. Somut olayda davalı borçlunun itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya 16.04.2007 tarihinde tebliğ edildiği iş bu davanın ise 24.04.2008 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Bu durumun mahkemece değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.