YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/13221
KARAR NO : 2011/7626
KARAR TARİHİ : 08.06.2011
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında mevcut bulunan ticari ilişki gereği cari hesaba mahsuben davalı yana 30.10.2007 keşide tarihli 30.000 TL bedelli müşteri çekinin ciro edildiğini, daha sonra çekin karşılıksız çıkması üzerine icra takip tarihine kadar müvekkili tarafından muhtelif tarihlerde çek bedelinin 19.600 TL’ sinin ödendiğini, talep tarihi itibari ile 10.400 TL alacaklı olan davalının dava konusu çeke dayalı olarak 20.724,90 TL üzerinden takip yaptığını, takip tarihinden sonra da baki kalan 10.400 TL’ sinin de tamamen ödenmiş olduğunu, sadece faiz ve icra masraflarının kaldığını, keşideci dışındakilerden çek tazminatı istenemeyeceği halde davalı tarafından %5 çek tazminatının talep edilerek müvekkilinden tahsil edildiğini, ileri sürerek müvekkilinden haksız yere çekleri icra tehdidi altında tahsil olunan 9.338 TL’nin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişkide davacının 30-60-90 ve 180 günlük vadelerle alım yaptığını, en son taraflar arasında akdedilen 09.02.2007 tarihli 90 gün vadeli sözleşmede de davacının ödemelerini peyderpey ödediğini, müvekkilince sözleşmeye ticari teamül gereği vade farkı uygulandığını, ancak davacının vade farkının kabul etmediğini, çeke dayalı takip için davacı tarafından ödemeler yapıldığını ancak alacaktan fazla bir ödeme bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında süre gelen ticari ilişki bulunduğu, uyuşmazlığın davalı yanca düzenlenen vade farkı faturasından kaynaklandığı, 09.02.2007 tarihli sözleşmede vade farkı ve oranına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığı gibi yanlar arasında uygulanmış ve davacı yanca itirazsız ödenmiş vade farkı uygulamasının da mevcut olmadığı, davalı tarafından düzenlenen vade farkı faturasında vade farkı uygulanacağına ilişkin kaydın bulunmasının vade farkının davacı tarafından kabul edildiği anlamına gelmediği, kaldı ki sözkonusu fatura itiraza uğrayarak davacı tarafından davalıya iade edildiği, TTK’nun 695/3. madde hükmü gereği ciranta olan davacının çek tazminatından sorumlu tutulamayacağı, davacının takip tarihi itibari ile davalıya borcunun 14.094,83 TL olup fazla ödendiği anlaşılan 6.630,07 TL’nin davalıdan tahsilinin gerektiği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne 6.630,07 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasıl faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 08.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.